" Bende mutlu oldum ; sizinle yaptığım sohbetten ve hayatıma yeni birinin varlığını sokmuş olmaktan.. Neydi sebep ,nasıl oldu bilmiyorum ..İyi ki olmuş, teşekkür ederim; beni bulduğunuz için.."
                                     
                                 Bulunmuşluğuna teşekkürle başlamıştı bu kısa öykü.
                                  
                                 Çok hassas bir konum da işgal ettiği tabelasız binanın makamında icra ettiği kutsal görevleri yanı sıra; önde giden sivil bir örgütteki can sipaerane ve fedakarca mesaisi her dardakine el uzatışı, o kadar etkilemişti ki adamı.
                                  
                                 Görüşme talebine itirazsız kabul ve daveti ,kapıda karşılayışı kibarlığı,saygılı davranış ve içtenliği göze çarpan görünürde ki ilk olumlu kişiliği idi.. Konuştukça; daha iyi gözlemlediği o kadına ne kadar da hayran kalmıştı. Muhteşem,farklı fiziği ve kişiliği; kırmızı saçları ve hep ışıl ışıl sevgi dolu  kahverengi gözleri ve o  yüzündeki tebessümleri; mevcut kültür ve davranışları ile armoniye dönüşüyor ; adamın daha da saygı duymasına ve takdirle şükranlarını açıkça belirtmesine vesile teşkil ediyordu.
                                  
                                 İlk intibalar çok önemli ve ileride ki dostluğun başlangacıdır ya... O kadar hoşnutlukla zihnine kazınan kadını o andan itibaren nedense hiç unutamadı. Toplumda böylesine üstün hasletlerle mücehhez,farklı,müstesna insanların varlığından mutlu ayrıldı adam oradan..
                                
                                   Zihni,yüreği çoğu anlarda onunla meşguldu ki "bir çay içelim mi ?"  dedi, çok kısa süre sonra.. Esirgemedi mütevazi kadın ve çıktı geldi bir çay bahçesine. İkisi de çay severler derneğinden olsa gerek içtikçe içtiler.. Belki de bahane ettiler çayı, uzatmak istediler sohbeti.
                                 
                                     Gözleri nemlenmiş buğulanmıştı ; sohbetin bir yerinde.. O nedeni hala çözemedi adam; ama ne kadar duygu ve  yüklü  olduğunu görmüş; bu yönüyle de daha çok ısınmıştı ona.. Harikulade bir anne ve çok fedakar bir eş olduğunu da anladı satır aralarını düşününce.
                                ,
                                     İşte; oradan ayrılırken dudaklarından dökülen cümle idi yukarıdaki.. Neyi beklemişti; neden adam tarafından bulunulduğuna şükretmişti? Gördüğü belki de ihtiyaç duyduğu şefkat mi idi. Yoksa farklılığını fark ettiren adama minnet dolu sevgimi ?
                               
                                     Önemli ve aranılan,düşünülen her an ;biri olmuştu kadın adamın tertemiz dünyasında.. Sırf bu yüzden anlata geldi,yazdı,çizdi..Besteler de şiirlerde o vardı..Ve bütün bunlardan haberdar etti kendisini.. Ne kapaklı , ne de sinsi ve gizli değildi. Art niyet, sevgiden gayri hiçbir unsur ve beklenti içinde olmadan asla. Büyüttükçe büyüttü.. Başa taç yaptı, gönül de köşk verdi; o hiç bir şey istemese de..
                              
                                   "Siz hoş bir sedayla girdiniz hayatıma, sohbetiniz yazdıklarınız okumaya ve dinlemeye değer. Gösterdiğiniz ilgiden şımaracam neredeyse alışkın değilim bu durumlara.."  satırlarını gönderdi kadın adama..
                              
                                     O çay bahçesindeki sohbetleri son olmuştu.. Hiç; bir araya gelmediler sonradan..yazdıklarına yorum yapmaz,aramaz oldu birden anlamsızca. Ve birden ne oldu ise " Yazdıklarınız okuduklarım bana göre şeyler değil. insanları önemserim ama bu kadar yoğun duygular hissetmeniz beni biraz ürkütüyor " notunu düştü.
                            
                                     Ürkmek !!! Hangi insan sevilmekten ürker di ki ? Hem de şefkatle harmanlanmış sevgilerden.. Neler oluyordu ? Hala anlamadı adam. Ve hala acıyan çekilmiş kulağı ile belki ses alırım umudun da..
                              
                                     Gel dedi gel..Özledim; konuşalım. " Hayır gelemem. Müsait bir zamanda belki. Ne yapayım ben böyleyim." Ne de kibarca terslemek, aklını başına al demekti.
                              
                                   Amaç; bir değeri hak ettiği şekilde topluma tanıtmak la başlamış; her değişik farklı özelliği tesbitte anlatmak iken; kendisinin bile bile düştüğü traji komik durumun vebalini taşımakta omuzlarında idi artık adamın.
                               
                                  Yazdıklarından uydurmaca,afaki atamalar yapılması kadını soğuttu. Kahpe dünyada zordu işte; tertemiz sevgileri yaşamak ve yaşatmak.
                             
                                 Artık önceden belki de kendini bularak okuduğu dizeleri istemez oldu. " sizi kırmak istemem sizde benim zor durumda kalmamı istemezsiniz herhalde ! yazmayın" uyarısı geldi peşinden. Yıkılmıştı adamın dünyası.. Olsun; demişti ya baştan can feda diye.. Feda etti işte. Sözünün eri idi.Adam gibi adamdı; adam !!!
                             
                                    Ve adam ; nazik kibar ,beyefendice bir çiçek yolladı bulunduğu mekana. Sanki hissetmişti; vedayı. Ama gece yarısı aldığı satırla avundu; sevindi,mutlu oldu.. 
                            
                                     Ne hazin,hüzün dolu hak edilmeyen ayrılıştı. Alışıktı hüzünde yaşamaya..Olsun be.. Her olanda bir neden vardır. Hayırdır inşallah. Böyle biri var ya bu toplumda ; gözü açık gitmeyecekti adam. Yine de tanımaktan; dumura uğramış onca şeylerin canlanmasından, canlandırandan razı ve duacı idi .
                           Ve astı duvarına son gelen mesajı. Gururlandı.
                        
                                      "Hediyeniz ve mekanda ki varlığınız için teşekkür ederim."
( Çelişkili Söylemler De Yaşamak..... başlıklı yazı KENAN KOÇ tarafından 27.06.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu