Yakub'un on iki çocuğuna son

İki yaşında ana, ölünce garip

Amcası kızında İnase’ye kon 

Sevgisine ki can ile muzdarip 

 

Sevgi ve sevecen gösterisiyle

Babasına vermez, oğlu gibidir

Ölünceye değin, özverisiyle

Çabasına germez, elin dibidir

 

Mağrip şahı Taymus, kızı olası

Gördüğü düşünde, karasevdalı

Yüreğinden siner, yazı dolası

Dalın gülüşünde, güler zerdali

 

Niyeti bellidir, Mısırda sultan

Eski hale döner, güldür alında

Gelin olur ama kızarmaz altan

Sevgisine söner, kıldır balında

 

Düşüne girdiği de düşler görür

Güneşle ay on bir, yıldızı tapar

Babası yorunca, sessizlik sürür

Gördüğü düşünü, yoldaşı kapar

 

Sözleri açınca,kardeşler duyar

Götürürler taştan, kuyuya atar

Hırs kıskançlığını ayaza boyar

Üç günü üç gece, kayaya batar

 

Yolu geçen kervan, sulanasıya

Yusuf elden geçer, köle niyeti

Satmak ereğinden, dolanasıya

Köle pazarından, altın ziyneti

 

Güzelliği duyan, söyleniyorsa

Aziz olan Kıtfir  karısı sultan

Cebine el koyan, peyleniyorsa

Servetinden verir, çarığa oltan

 

Köle de düşünde, adam olunca

Sarayın verse de, gözünde sıfır

Kıyım gülüşünde, kini dolunca

Engeli gerse de, durmaz misafir

 

Azizin yanında, görünce çılgın

Sultana anlatır, saldırdığından

Zindana anında, girince yılgın

Üç aylık bebeği, aldırdığından

 

Azize şöyle der: elinden yırtık

Yusufun önünden ise suçlu bu

 Öyle arkasında, kalmışsa pırtık

Sevdası yönünden, yıkılır tabu

 

Kıftir düşününce, Yusuf haklıdır

Kimseciği bilmez, halkı uydurur

Dedikodu saysa da hak saklıdır

Temmuza sıcağı, adam buydurur

 

Kadınlara yemek vermeden önce

Zindanda gösterir oğlan güzeldir

Ballı böreklidir, sermeden günce

Dudaklar kabartan köle özeldir

 

Başın belasından, kurtuluşudur

Güzelliğin tacı solgun bir çiçek

Pişmanlık içinde, dert oluşudur

Geceleri görür, olgun bir böcek

 

Sultanın gördüğü bereket düşü

Yorulduğunda ki yedi yıl kıtlık

Zindanlar dar olur, aziz gülüşü

Kocası ölünce, masum bir çıtlık

 

Züleyhadır acı, güzelden çirkin

Eller mi kaldırmış, diller duada

Sarayın güzeli, gazelden sirkin

Gönlünü çaldırmış, yalnızı ada

 

Ozan efem durur, biter efsane

Canalıcı sunar, elmayı koklar

Ne bana kalırdı dünya ne sana

Bir anında varı, bir anı yoklar

 

280614ankara

 

Kaynak:Kemal Paşazade Yusuf u Züleyha mesnevisi

 

 

 

( Yusuf İle Züleyha başlıklı yazı Ozan EFE tarafından 29.06.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu