Tersini - düzünü!..
Birini bekleme de tutmanın, ne yarı oldu?
Sandın ki, sevgim, sadece bir flört oyunu,
Bu gözlerde, seni üzen bir şey gördün mü?
Niye? Kaynar, kazana koydun, hicran suyunu…
Merakta kalacağım günler, geride kalır sandım,
Soğukta şuurun dondu, bu yüzden mi habersizim,
Seninle dünya yaratıp, yoğrulmak mümkünken,
Galiba, sonsuzluk içeren boşlukta, bak sensizim…
Dahası var, neye sahipsin, ona bakman gerekirdi,
Akıl, asil ve soyluydun, kendine, tırışka biçersin,
Aç gözlerini, maziyi çabuk unutmuşsun, zamanda,
Neyi yanlış aşkımın ki? Dayanıklık eşiğini ölçersin…
Önemsiz bir neden, aşkımızın bitmesine izin verdi,
Ay ışığı kanatlarıma değdi, yaramı deşip-kaşıdılar,
Yırttın gene mektubun ucunu, istedin kırk yalvar,
Oysa, posta güvercinleri, onu kanadında taşıdılar…
Her köşede taş, haben, şuura, şuuruma vurma,
Aşkımı, bir körün değneğini gibi kullanıyorsun,
Seni bana savurdu, kör talihim, kalbim güp güp,
Lafa çengel atıp, her sözümden, huylanıyorsun…
Görünmez ufkun; Ne bir kıyın, ne de sahilin var,
Her gün ıssız adanın yalnızlığını yaşıyor biçimde.
Daha değmeden hicran doğuruyorsun, oysa aşkın;
Gök mavisi, uçsuz-bucaksız, okyanus boyutu içinde…
Hayat bir hayalin peşinden gitmek değilmidir,
Bülbül nağmeli sesini duyma, bir de o yüzünü,
Sevgi denen şey, oluk oluk caddelerde akarken,
İstenmeyeni, gösterdin, feleğin, tersini - düzünü…
Veysel Kimene
Sevda Şairi
(Kemal Yenice)
30.06.2014