insan uçar mı,
valla uçuyodum
valla billa uçardım sevincimden
gerçekden seven uçar bizimo(ğ)lan
vallah-billaha uçar, melekler uçma(z) mı
melaike gibi bişiy oldum iresmen
valla ganatlanıp uçuyodum canım
canım!
onun o gözel yüzü
gözlerinin parıltısı, gülüşü
yüzünün alı
utancından, gözlerini gaçırışı
beni bekleyişi
yolumu gözleyişi
hayalı! gözlerimin öğünden getmeyo
getmeyyo..
bu nasıl bişi(y)?
havaslık bu mu ki:
gara zevdaa böle bişiy mi ki
arasında zırnıg gadak fark var mı
akabinde ne olu(r)
umurum da deği(l), öyle mutluyun kuuu
bu hankı kelime,
Türkcesi ne
benden evel biri böyle oldu mu
hiş sanman!
arayer[1] lafı çoğ oludu da
gülesime gederidi[2]
hinci benim durumum
o şembellerin[3] annadıklarından
komidiklikleriden bin gat da(h)a beter
şikatçı mıyın, yooo…
valla billa değilin, o üzülmesin,
kimsecikler onu üzmesin
üzmeye yeltenmesin
o bana yeterdi
“i(n)san
başgasının uçu
ölümü göze alır mı” derdim eveli eveli
ben onun bi gülüşü uçu(n) bile
canımı vermeye dünden ırazıyın
hemi de yüs kere,
bin kerre
şartlar şart osun
hemi de gözümü bile gırpmadan