Hani bazen sıkılır ya canın sebepsiz
hani fırtınalar kopar ya dışarıda
göğsün sıkışır ya apansız
Tam da sevda yaşında...
Dört mevsimi anlatır gözler kışın ortasında aralık ayında...
Buna rağmen direnirsin
benlik duvarına...
Hep yarım kalacak değil ya mutluluklar...
Bir fincan çaya sarılır ellerin
deyişi çınlar kulaklarında.
Hasretini hisseder bükülen dudakların.
Sonsuz bir çokgen olur yüreğin
varlığı dostluğu sol yanındadır bir elin.
Kaparsın gözlerini karanlığın içindeki düş’lere gecen neredeyse gündüzün oradadır gölgesi düşer gölgenizin üstüne
kıyamayız nefesini, geri vermeye?
için için yanan ateşine sessizce...
Acıyan yerlerinizden öper kelimeleri Ufak sıyrıklar olsa da dizlerinizde
korkmazsınız düşmekten.
Sesli bir harf, sessiz bir yalnızlığa değer aniden
Ümitvar bir dize olursunuz aynı kağıt üzerinde.
Bir tek cümlede...
Sabıkalı bir aşık
Yeşillenir tüm bitkiler
saksılarda birer birer...
Aşılanır umut yüreklere
külün ortasında
Başladığı yer taşıdığın bedendir.
Sevginin ve sevilmenin
ruha yansımasıdır tutunacağın el...
Köfte dudaklı,bebek suratlıdır sevgi Şefkatli bir sestir ninni gibi..
Kapat gözlerini hadi bana uyu şimdi. Ninni bebeğim ninni...
Ferda Özsoy.