Nedense...
Anlayamıyordum,
bazen acaba diyordum
Kimi zaman
tedirginliğimi saklayamıyordum,
fakat aşikar eylemiyordum
Kimi vakit
gizlice bakıyordum,
tepkin nasıl olacak diye
merak içinde bekliyordum
Hasrettiğimiz vecdimizin
kesişmediğini biliyordum
niye farklı letaiflerden besleniyordum
Aynı lisanı
konuşuyorduk ama,
bir fakat’ı vardı
An ve vücut bulan zaman
suallerimiz için
bir çözüm olmadı,
yıllardır gözyaşı aktı
Sabır demek ki hakkıyla
anlaşılamayan fırsattı,
kanaat etmek
ruhum için nasıl vuslattı
Kırgın bir kalp,
bitap olmuş bir ruh
yeniden canlanır mıydı,
umut ziyadesiyle niye hicrandı
Bir ömür
söyleyemedim,
sabır için direndim
Kim ne söylerse
eyvallah demeyi gaye edindim,
muhakkak ki
bir hikmeti vardır dedim
Nisa kimliğinde
gizlenen suhuleti
yıllarca bekledim,
o kaygılarından arınmanı diledim
Elbet biz de
gülebileceğiz bir gün diye
her sancı ve elemi
halimde demledim, şikayetlenmedim
Ahdimin
takipçisiydim,
taviz vermedim
Fakat
gerekçesiz yargılanmayı
hiç beklemezdim,
zanların hasmı olan
bir zadeydim
İtilaftan maksat nedir
diye sual eylemiştim,
sen ise nedense
sessizliğe bürünmüştün
Şer-i delillerin
hülasasında hakkı
tespit ve batılı reddetmek
değil mi diye tekrar etmiştim
Fakat sen,
hiç seslenmeden çekilmiştin
Kuytu köşende
sanki bir elemin içindeydin,
adeta sahipsiz biriydin,
ne kadar üzerdin
Kendimi yıllarca mahkum ettim,
neden meram-ı halini
anlayamıyorum diye söylenirdim
Çünkü sen benin
emanetimdin kimseye
derdimi ayan edemezdim
sabır içinde nefeslenirdim
O an kendi
kendime bir söz vermiştim
Kendisi gülene kadar
asla gülmeyeceğim
diye kanaate eriştim,
yaşamak adına üzgündüm
Bahtım böyleymiş mi demeliydim,
neden gerekçeleri için
gayret etmemeliydim, direndim
Üzülmeni
nedense istemedim,
mahkum eden gözlerinden,
bir ömür muhabbet beklemiştim
Mustafa Cilasun