“Delilik makamına bir bilet kesildi
Altı üstü badana dünyanın teninde…”
Yüzleri kayıp mezar bekçileri
Kaç kez süpürdü kadın
Yalnızlığa ot tıkanmış
Sokak lambalarını
Sürgün gelgitlerin
Kimyasında aranıyor
Yitik kör ilanları/
Sevdasını yollamış vagonlar
Saflık derecesinde seviliyor
Ellerin ele ettiği/
Kundaksız bebek ölüleri
Eflatun çocuk benleri
Karanın damara yazıldığı saatler
Açlığın ziyafete karıştığı eller
Biri bonzai tıkıyor beynine
Çifte kurşun girmiş yarası
Dilek ağaçlarına tükürüyor
Öteki/
“Ötekileşmiş kokuların
Girdabında…”
Sevmelisin!
Küçüğüm/
Yüreğine uzanan kırılası ellerin
Dumanlarına gizlemelisin
Çaput bağlama bebeğini
Oyuklara kertik zaman
Ülkemde her şey unutuldu
Elleri kara adamlar
Mayın dibli çocuklar
Saçları filiz kızlar
Gül dallarından
Koparıldı/
Ayazlar…
Sevgi kürleri işlense nakışlara
Diyorum/
Ve yüzler çiçek açsa
Kara gelincik canların
Eteklerinde umutlanana kadar
Pencerelerden süzülse
Aşk/
Şimdi;
Kına yakın ahmaklar
Gerçek kapı önünden
Sizi alana kadar
Size yakılan ağıtların
Ne önemi var…