Geceler hüzün demler
Dolunay cezvesinde.
Bastırılmış duyguları,
üfleyip köpürte köpürte .
Koyar önüne.
sıkıysa içme.
*
Mehtabın ipek tülü uçarken
perde perde.
Soyunup kalır ruhun .
İçtimada el pençe .
Tam kaçmak üzereyken
bu nümayişten,
Şıkır şıkır gün ışığı,
Yaramaz çocuk gibi ,
gülümser pencereden .
Çeler aklını.
Gel de sevme ...
*
Sevmek güzel de,
sevginin haraç mezat satıldığı ülkede,
Bu zamanda aşk büyütmek imkansız.
Oysa benim gözümde,
Her aşk biraz kavgadır,
Her sevdalı militan .
Ve denizine sığmayan
balık olmalı insan...
*
Anlamam ondan bundan ,
Sevdiği zaman,
Yer yüzü zümrüt halı,
Gök yüzü mavi tavan.
Ve kökleri derinlere uzanan
Bir ağaç olmalı insan .
*
Çiçek çiçek açmalı.
Şiir şiir bakmalı .
Konuşunca dünyayı sarmalı sesi
Öpüşü karanfil kokmalı.
Aşkın sunak taşında ,
adanmış kurban olmalı.
*
Temmuz gecelerinin kor alevinde
Kaynayan sütün ince kabuğu,
Beklerken kaymak olmayı.
Büyütmeli sevdayı .
İki başı bir yastığa koymalı.
Koşarken vuslata soluk soluğa
bülbülü gül kokusu,
Sabahı serçeler uyandırmalı .
MELAHAT ÇETİNKAYA