Okumayı Seviyorum
Okumayı
seviyorum. Seviyorum bilginin engin dağlarında denizlerinde koşmayı, dolaşmayı.
Okudukça her gün değişiyorum, gelişiyorum. İstiyorum ki bir günüm ertesi günüme
eşit olmasın, istiyorum ki beynim yorulsun okumaktan, istiyorum ki insanlık
öğreneyim kitaplardan, istiyorum ki Allah'ın yarattığı her şeyi aşk ile
seveyim. Hazreti Peygamberde öyle buyuruyor ''İki günü birbirine eşit olan
ziyandadır.''
İnsanların karşısında üç beş
süslü laf etmek için okumadım hiç bir zaman. Dostlarım arkadaşlarım evime
geldiği zaman ''Aaa ne kadar çok kitabın varmış.''desinler diye de okumadım.
Çocuklarıma eşime hava atmak içinde okumuyorum. Okumak başlı başına bir haz,
bir gönül ferahlığı verdiği için okuyorum. Dalıyorum kelime ve cümle
denizlerine oradan öykü, roman, mizah, şiir okyanuslarına, asılıyorum
küreklere, her şeyden önemlisi asılıyorum hayata...
Bilgi sahibi olmadan fikir
sahibi olmamalı insan diyorum. Bilgi sahibi olmak, temel felsefemiz bu olmalı.
Her gün geçmiş bilgilerimizin üzerine bir şeyler eklemeliyiz, ''Zahmetsiz
rahmet olmaz.''
Zaman zaman gözlerimde
yoruluyor, beynimde; olsun ne önemi var. Gözler yıpransa da beyin bilgi ile
doluyor. Bizler ilk emri ''İkra'' yani ''OKU'' diye başlayan bir kutsal
kitabın, Kur'an-ı Kerim'in muhatabı olan insanlarız. Ama tutup da siz o yüce
kitabı gösteriş olsun diye muhafaza içinde duvara asarsanız ve muhtelif
zamanlarda sadece sevap kazanayım gerisi fasa fiso diye okursanız, o yüce
kitabın ne dünyanıza ne de ahiretinize zerre faydası olmaz...
Sade okumayı değil, okuyan
insanları da seviyorum aynı zaman da. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'de çok okuyan
bir insandı. Gidin bakın Anıtkabir'de okuduğu kitaplara beş bine yakın sayısı,
daha orada bulunmayan bir dolu kitap. Soruyorum size okuyan bir adam kötü
olabilir mi, yurduna kötülük düşünebilir mi? Gazi'nin yakın silah arkadaşları
cephede bile okuduğunu söylerler ki mutlaka doğrudur. Bazen köşkte ki çalışma
odasında masanın başından hiç kalkmadan üç gün bile okuduğu olurmuş. Müthiş bir
performans ve enerji, her babayiğidin altından kalkacağı bir şey değil.
Bir takıldığım noktada tek
taraflı okuyanlar. Belli ideolojiler tarafından beyinleri yıkanmış insanların
en çok başvurduğu okuma biçimi de budur. O insan ile ne tartışırsanız tartışın
onun kendi doğruları ve sağdan soldan kültür diye kaptığı kalıplaşmış cümleleri
vardır, bakın dikkatlice inceleyin, çevrenizde mutlak vardır bu tip insanlar
siz de bana hak vereceksiniz...
Okumasan nereden bileceksin
Kur'an-ı Kerim gibi müthiş bir kitabın varlığını. Okumasan nereden bileceksin
cumhuriyetin, demokrasinin en güzel kendini yönetme biçimi olduğunu? Okumasan
nereden bileceksin nereden tanıyacaksın ecdadını, şanlı tarihini? Okumasan nereden
bileceksin biz Türklerin tarihte on altı tane büyük devlet ve imparatorluk
kurduğunu? Okumasan nereden bileceksin yurdumuz üzerinde her dönemde büyük
oyunlar oynandığını ve dış güçlerin bizim gelişmemizi kalkınmamızı hiç bir
zaman istemediklerini? Okumasan nereden bileceksin Hazreti Muhammed diye kâinatın
bir efendisi olduğunu? Okumasan nereden bileceksin Mustafa Kemal Atatürk gibi
büyük bir asker ve devlet adamının Türk Milleti'nin bağrından çıktığını ve göz
bebeği olduğunu? Büyük Fransız yazarı Honore De Balzac'ın dediği gibi
''Bilginin efendisi olmak istiyorsan çalışmanın kölesi olmalısın.'' Hepinize en
derin sevgi ve saygılar yine...
(
Okumayı Seviyorum başlıklı yazı
AhmetZeytinci tarafından
27.08.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.