Hadi giy, üşümezsin derdi annem;
Ben, giydikçe üşüyorum birtanem.
Poyrazın ayazında düşerken çiy,
Titrer dörtyanım,kapanır çenem !...

Sessizlik, deli bir çığılıkla gelir,
Taş kesilmiş gövdem,ansız irkilir!
Yalnızlığa,kaç kapıdan girilir?
Bütün rüzgarlara açıkken sinem...

Sesler kesilince acı sirenle !
Kimsesiz koşarken mahşer yerine,
Ölüler, böyle mi dirilir anne ?
Yalnızlık kısrağı tutamazken gem!...

Ha çöle düşmüşsün,ha bir vahaya,
Güneşle göz kırpıp,el etsen ay’a,
Yalnızlık bitecek, sanırsın,güya,
Şimşekler çakarak gelir bir sitem!...

Kaç nehir geçiyor içimde dinle,
Tanı, yanağımda siyah bir benle,
Kıyısında geziyorum seninle,
Yine de esmiyor ılık bir meltem!...

Yalnızlığı asıyorum bir çölde,
Ne dedimse anlamadı,kaç dilde,
Haber veriyorum,yalnız sen bil de,
Tutmasın ardından kimseler matem...

( Hadi Giy başlıklı yazı HayrettinYazcı tarafından 25.10.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu