Ey doktor anlarsın gönül işinden;
Doldur reçeteyi görsün diye yaz…
Tutsun ellerimden bin anlık değil;
Bir ömür sefasın sürsün diye yaz…
Tek çarem sendedir ferman sendedir;
Ocağına düştüm derman sendedir;
Merhamet sendedir aman sendedir;
Geceli, gündüzlü sarsın diye yaz…
Yollansın durmadan aşkın postası;
Yanakta gezinsin dudak destesi;
Tez elden iyileşmez gönül hastası;
Gitmesin, başında dursun diye yaz…
Fakirin ekmeği hep kapıp kapış;
Üç doz buse olsun beş dozda öpüş;
Nazlanmadan gelsin yar tıpış tıpış;
Yanıp, tutuşana varsın diye yaz…
Sevdiğim dilinde baldan kelamı;
Bitirir bir selam derdi, elemi;
Korkak alıştırma yazan kalemi;
Şu yanmış bağrımı sorsun diye yaz…
Gözümden gitmiyor çölde vahası;
Çekilmiyor ayrılığın cefası;
Yar koynunda iki mavzer yuvası;
Korkmadan peşpeşe vursun diye yaz…
Tükenir ızdırap tükenir keder;
Bir günlük yokluğu bin buse eder;
Öyle böyle değil sabaha kadar;
Elimi, kolumu yorsun diye yaz…
Ali ALTINLI – 10/09/2014
Saat: 17:25