Bu
gün 19 Eylül Gaziler Günü. Bildiğim kadarı ile İstiklal Savaşı gazilerimizin
hiç biri kalmadı hayatta. Bir iki tanesini üç beş sene önce televizyonlara da
çıkarmışlardı. Aksakallı, onlarca oğlu, torunu torbası olan, nur yüzlü, buram
buram Anadolu kokan dedelerimiz, mübarek insanlar. Onlara çok şeyler borçluyuz.
Hayatımızı, namusumuzu, vatanımızı, geleceğimizi, cumhuriyetimizi...
Şimdilerde hayatta olan Kore Savaşı Gazileri, Kıbrıs Savaşı Gazileri ve tabi ki
Güneydoğu Gazileri. Allah hepsinin yâr ve yardımcısı olsun, ahrette de
şefaatlerine nail etsin, bizleri onlar ile komşu yapsın. Gazilik ve şehitlik
çok mübarektir İslam inancına göre. Şehitlerin, eğer kul borçları yoksa cennet
ile müşerref olacakları yine gazilerin de eğer çok büyük günahları yoksa vatan
için, millet için canları pahasına savaştıklarından dolayı derecelerinin yüksek
olacağı belirtilmiştir.
Geçen gün basında bir haber gördüm ve içim acıdı, gerçekten çok üzüldüm. Böyle
olmamalıydı diye düşündüm kesinlikle. Haber aynen şöyle ''Gazilik Maaşı üç yüz
elli Türk Lirası, Suriyeli Mültecilere verilen maaş sekiz yüz elli Türk
Lirası.'' Sen bu ülke için canını ortaya koyacaksın, gözünü budaktan
sakınmayacak, her türlü cefaya katlanacaksın, senin ülkene kaçak göçek olarak
gelmiş yabancı diye adlandırılan bir Suriyeli ki üstelik aralarında senin
ülkene zarar verenlerde olduğu halde, senin Gazi'den daha fazla maaş alacak.
Sadece ben değil, bunu vicdanı olan, aklı mantığı olan hiç bir Türk Vatandaşı
kabullenemez...
Tabi bu vatana yaptıkları hizmetlerden dolayı bir takım ayrıcalıkları var gazi
büyüklerimizin. O kadar da olmasın mı artık? Nedir bunlar kısaca açıklayalım.
Ulaşım araçlarından ücretsiz yararlanma. Sağlık hizmetlerinden ücretsiz
istifade. Ayrıca gazi ve şehit çocuklarına askeri okullara alım sırasında
öncelikli davranılması, ek kontenjan sağlanması. Yine bu çocuklara memur
alımlarında daha değişik kolaylıklar sağlanması gibi yardımları sayabiliriz.
Bunun dışında aklımız gelemeyen, burada sayamadığımız bir dolu haklardan
yararlanmaktadırlar....
Yurdumuzun kurtarıcısı en büyük gazimiz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e de
Sakarya Meydan Savaşı'nın kazanılmasından sonra 19 Eylül 1921'de Türkiye Büyük
Millet Meclisi tarafından Mareşal rütbesi ve Gazi unvanını verilmiştir. ''Şehit
nurlanmış, Gazi onurlanmış askerdir.'' Vatanı vatan yapanlardır onlar. ''Gazi,
vatan sevgisinin sembolüdür, şehit ve Gazi toprağı vatan, insanı ulus yapan
değerlerdir.'' Yine en büyük gazimizin Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün sözü ile
laflarımızı bağlayalım. ''Gaziler yaşayan anıtlardır.'' Hepinize en derin sevgi
ve saygılar yine...