Ayıcı
Aynı kazadan, hemi de aynı
köyden, askere gidiverdik; İsmail Demiralay'nan, ben Hüsnü Kubuz. Bizim oraları,
Antalya'nın dağ köyleri, serin olur birazcık. Sene mi, kırklı yıllar, gavurun dölü Hitler'in dünyayı perperişan ettiği, kasıp kavurduğu, esip savurduğu
seneler...
Asker olmaya askeriz amma, hiç birimiz teskere alırız diye beklemiyoz haniyse.
Teskere Kaf Dağı'nın ardında, artık kısmet, savaş ne zaman biterse...Gediklisi
olduk asker ocağının. Bazen rüyalarıma giriyor, zannediyom ki, doğduğumdan beri
askerim. Arada yeni gelen çömezlerlen kafa da yapıyoz; onlar da olmasa nasıl
vakit geçer ki...
Ben onbaşıyım lâkin, yazıtura onbaşı; çavuş olmamız heç mümkün deel, hemşehrim İsmail'de,
iki metrelik zebellah gibi bir adam, hemi de benim arkadaşım. Cephede düşmana
uzaktan göster göster geri çek. Ara ara dalaşsak da kedi ile köpek gibi, yine
de eyi anlaşırız kerata ile...Bana isim takmış çömezler bunun dolduruşuyla,
Kontak Onbaşı diyorlar ya, yakalasam tepetaklak edeceğim haytaları, İsmail'in
de diline dolanmış.''len oğlum deme bana öyle''diyom dinletemiyom.''Ben sana
gösteririm dedim birgün içimden.''
Tatil günü olmuş, serilmişiz yatıyoruz öyle çayır çimen üstünde. Zııırt bir
düdük, içtima var toplan. İsmail'nen kalktık, içtima alanına gidiyoruz
herkeslen beraber. İçimizden de köpürüyoz.''Tatil günü içtima mı olur.''...Bizim
üsteğmen bölüğü topluyor. Nöbetçi Çavuşu Hıdır saydı bölüğü tek tek, selamı da
çaktı üsteğmenime, adım Hıdır elimden gelen budur dercesine''Eksiği fazlası ile
bölük tamamdır komutanım''deyip çenesini kapattı...
Üsteğmenim çok cin, açıkgöz, şeytana külahı ters giydiren cinsinden bir
komutan, adamı çarptı mı fena çarpar. Çavuşu yerine gönderttikten sonra, elini
arkaya aldı, gözlerimizin içine baka baka dolaşmaya başladı. Hele dur Hüsnü
dedim içimden, gene birilerini çarpacak, ben de İsmail ile yanyanayım. Bir
arkadaşın önünde durdu, elini kaldırdı''Sen'', asker hemen öne çıktı, adını
soy adını söyleyip''Emret komutanım''dedi... Üsteğmenim''Ne iş yapardın sen
sivilde.?''deyince, asker hazırolunu bozmadan''Ben bebelere macun satardım
komutanım''cevabını yapıştırdı. Üsteğmen yine''Sat bakayım görelim''dedi. Er
eli ve mimikleri ile de bir takım hareketler yaparak''Hadi hadiyeee macun
macuuuun''diye nasıl sattığını bir bir gösterdi. Üsteğmenim elleri arkada, bir
iki adım daha attıktan sonra, yine bir erin önünde durdu.''Sen ne ile uğraştın
asker''. Asker yine esas duruşunu bozmadan ''Ben esans satardım sifilde seyyar
olarak komutanım''dedi. Üsteğmenim gözlerinin içine bakarak,''Afferin ulan sat
bakayım''dedi. Asker selamı çaktıktan sonra''Esans esiyaaaans, hanımları
beyleri sıfır kilometre yapar.'' ''Esiyanaaans''diye de uzatarak hünerlerini
gösteriverdi...
Üsteğmen yine elini arkasına alarak biraz daha gittikten sonra, benim ilen İsmail'in
yanında durdu. Kalbimizde pıt pıt atıyor ha!!!Bana döndü''len Hüsnü sen neyle iştigal
ederdin''bir iki saniye düşündükten sonra, cevabı yapıştırıverdim,'' Ayıcıydım
ben, ayı oynatırdım sivilde''Üsteğmen kaşlarını çatarak''Nerden bulcez len sana
burda ayıyı''dedi. Gözlerimi İsmaile çevirdim,''İsmail Demiralay var ya komutanım''diye
ağzımdan çıkıverdi. Üsteğmenim''Oynat bakalım len Kontak Onbaşı bir görelim
hele'' Yan gözle İsmail'e baktım, kızarıyor, bozarıyor, hem de dişlerini gıcırdatıyo,
lakin ok yaydan çıktı, emir büyük yerden naapsın. İki palaskayı birbirine bağladım,
makinalıtüfek harbi kutusunu da elime darbuka gibi yaptım, İsmail de renk şafak
atıyo, dişlerini kenetleyip benim yedi sülaleme sayıyor.''len ben senin nını,
radını, mişini, geçmişini'',ben de dımbır dımbır kutuya vurarak türkü çığırıyom.''Aman
da armut dalda ballanır, koca oğlanın memeleri sallanır''dımbır dımbır da dımbır
dımbır. Baktım bölük de herkes, üsteğmenim de dahil yerlere yatıyor, ara ara da
gözünden yaşlar gelir oldu üsteğmenim'in. ''Tamam len''dedi ''Kontak Onbaşı
tamam, sen de olmasan burada hiç vakit geçmeyecek.''...
(
Ayıcı başlıklı yazı
AhmetZeytinci tarafından
2.10.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.