Şiirlerim sizi hiç ilgilendirmedi yazdıklarım da... Akarken göklerden, altın çağlayanlar
Yansımanızı fark ettim buğulu bir vitrinin camında.
Kınası silinmiş ellerim ederken dua
Dolaştı içimde karıncalar
İlahi şifrelerden taştı aşkınız itinayla...
Güvercin güzelliği ile hicret ettim dallarınıza Ucunu ellerimle temizlediğim, dikenler işledi iliklerime
titredim Meryem’in sancısıyla...
Çiçek işlemeli bir lambada hissettim
Buhurdanları kıskandıran misk-i amber kokunuzu
nefessiz kaldım ellerinizin musalla taşında...
Ay ışığında yıkandı feracem sabah suyuyla.
Sükutlu nakaratlar döküldü kulağıma...
saba makamında. Yusuf’un kuyusunda...
Sebebini sorarsanız siz değilsiniz, sizin o kocaman yüreğiniz....
Yaralar içinde Eyyup gibi hayatımın içindesiniz.
Arı, duru, sade sevecen, kaybetmek istemeyen, kıskanç hat da;
Aslandan, ceylandan bana ne
Hasretiniz bana şifa
gözlerimi bu kadar karartmışken... sevda!
Ferda Özsoy