Bir ömür gölgenin düştüm peşine;
Akılsızım ne çektiysem az bana…
Kan akmadık yer mi kaldı gönülde;
Vız geliyor sitem dolu söz bana…
Gönül hanesinde bomboş kasanın;
Çekilmeyen efkârların, tasanın;
Şu köşede garip kalan masanın;
Ne tutarsa hesabını yaz bana…
Her satır senaryo, inkâra dair;
Üzgünüm, mahcubum falan vesair;
Cinnete yeminli bu koca şehir;
Bana kaldı sırılsıklam göz bana…
Kolay değil unutması ne demek;
Yalanlarla avutması ne demek;
Şarkılardan fal tutması ne demek;
Küstü artık cümbüş bana saz bana…
Kaç yalandı kaç iftira duyduğum;
Çiğ süt emmiş her sözüne uyduğum;
Adet diye kadehime koyduğum;
Laf atıyor rakımdaki buz bana…
Öpmeye kıyılmaz yanağın değil;
Cinayet silahı, dudağın değil;
Başıma musallat sokağın değil;
Bakırköyün yollarını çiz bana…
Ali ALTINLI – 13/10/2014
Saat: 00:44