Gözlerimle değil yüreğimle sevdim
Ne kadar çile çektirsen de beni yıkamazsın
Gel inatlaşma, sevdama acıma ama merhamet et
Yüreğimi usandırma, susturamazsın
Seveceksen yürekten sev gönül seccadeni ser başköşeye
Ya da sever gibi yapıp umutlandırma
Pılını pırtını toplayıp terk etsen
de yüreğimi
Senden ayrı mekan kurmadım
Dünya dar geliyor bana sığmıyorum
kabıma
Sonsuzluk da asla susturamaz sevdamı ölürüm
Seninle olmak, seni sevmek
Yüreğimde bir parçanı taşımak çok özel
Gözlerine baktım
Anlatmak istedim anlatamadım
Söylemek isteyip de söyleyemediklerimi
Unutmayayım diye çekip gittiğin kapının arkasına karaladım
Sonra mısralara döküp şiirler yazdım
Hüzün basınca yüreğimi
Duramadım kendimi vurdum yollara
Kendimi asacak bir ağaç aradım yol kenarında
İntihar edip ölmek istedim dönmemek için
Çok istedim ama ölemedim…
Hasretinle yanıp tutuşurken özlem dolu yüreğimi görmeyeceksin
Şah damarım çatlarcasına sessiz çığlıklarımı
Dünya alem duyacak sen duymayacaksın.
Çaresizlikler içerisinde yapabileceğim tek şey
İçimdeki yangını belki söndürür diye
Yanaklarımdan süzülen gözyaşlarımı yüreğime akıtmak olacak
Zaman durmuş sanki geçmiyor
Yelkovan da akrebi beklemekten benim kadar yorulmuş
Adeta o da “zaman geçmiyor” diye sessiz çığlıklarda…
İnanır mıyım bir daha zemheride gelen baharlara
Baharda esen serin meltemlere
Bundan sonra nerede “aşk” sözcüğü duysam, okusam
Lanetler yağdıracağım aşk kokan pembe bulutlara
İsyan edeceğim
Günahkar olacağım
Ağzımı bozup avazım çıktığı kadar
Ana avrat küfür edeceğim sensizliğe
Sensiz geçen,
Benden alıp başkasının koynuna atan
Her geceye sitem ederek haykıracağım
Sonsuzluk kadar geceler de susturamaz sevdamı ölürüm
Elim bir an da mintanımın cebinde ki sigaraya gidiyor
Öyle ya tek dostum içkim ve sigaram
Yaktım bir sigara.
Derin bir nefes çekip
Dumanını boşluğa üflerken siluetin beliriyor
Ve her nefes çekişimde biten sigaram gibi
Ben de bitiyorum yavaş yavaş
Bu da bıraktığın acının mirası olsa da bende…
Sonsuzluk gibi soğuk ölümler de susturamaz sevdamı ölürüm…
Mustafa KARAAHMETOĞLU
14.10.2014