Dilime dolanır durmadan hem söylerim,
Hem de dinlerim…
Bilirim hikâyeni,
Nasıl sevdiğini, uğrumda dönen dünyanı,
Hepsini bir solukta okudum…
Okudukça daha çok sevdim seni…
Ve tanıdıkça seni nice şiirler yazdım.
Bitmeyecek sevdanla başlayan,
Sonsuzluk olmasa da büyük aşkınla biten
Sen… Yine Sen…
Tutamasam da ellerini
Bakamasam da gözlerine
Acıyan, kanayan yaralarıma iyi gelmiştin.
Farkında bile değildim belki…
Ne çare, yüreğime düştün bir kere
Dönüşü yok bu yolun…
Öyle seviyorum ki seni,
Asla vazgeçemem,
Sensiz bir dünya düşünemem
Hem inkar etme, sen de deliler gibi seviyorsun!
Dönüşü olmayan tüm çıkmaz yollara inat
Sabah şafakla beraber
Her yol geceye çıkıyor
Kahrolası gece...
Kral kesiliyor karşımda,
Karanlıktan korkarım ya
Yaralarıma tuz basar vicdansız geceler…
Gözlerim takılır yıldızlara
Hepsi de donuk, niyetleri yok kaymaya
Sanki kuyruklarında ben asılıyım
Öyle ya… Bir ben miyim hayatı kayan
Kendi ateşinde kendini yakan
Etrafını aydınlatamayan tek zavallı ben miyim?
Ya da sevmeyi öğretemeyen çaresiz…
Geceler seni bana getirse, doyamam ki
Sana doyamadığım her gece olur bana karabasan
Sevgin ben de öylesine ağır ki
Yere göğe sığdıramam seni
Ve ölesiye aklımdasın ne yapsam
İçimden söküp atamam.
Her nereye baksam oradasın
Bazen sanki denizin derinliklerinde,
Bazen de gökyüzünde bulutların üstünde
Mavinin her tonunda ve aldığım her nefeste
Sen varsın ne yapsam vazgeçemem.
Sen yine sen…
Ve bu sabah uyandığımda yoktun yanımda
Göz kapaklarım şişmiş,
Göz bebeklerim adeta patlamış ağlamaktan
Gözyaşlarımda yok olup gitmişsin
Hal bu ki seccadem olmuştun baş koyduğum
Şimdi de orucumsun?
Madem sana kavuşmanın başka yolu yok
Ve ben…
Senin iftarında, orucumu seninle bozacağım…
Seninle…
Evet..
Sen.. Yine Sen…
Mustafa KARAAHMETOĞLU
19.10.2014