-ve gece yorgun ışıklarını söndürür gün ağarıncaya dek...
Karanlığa korkusuz bir başkaldırıdır elektrik direkleri...




Körkütük bir M a y ı s ’ tır şimdi,
damların tütün sarısı ayrılığına düşen tan vakitleri...

Kökünden söken nefesini bağışla bana,
sevdandan sürgün edilmiş gökyüzünü aşıla toprağa...
-ki bereket dilenmek için her canlı,
Üryan, arı bir çığlık kalem kağıda...



Göğe susayışlar büyütürüm K a s ı m sabahları...
Üşümek namlusu bir eşkıya gibi,
tırmanır şimdi sırtıma...
Kaybana bir ağrı çöreklenir,
gözlerimin ninnisiz bebeklerine...

Dağlara bahar konuşladığım kekik tohumlarını,
bir yokluk tortusu gibi toplarım,
mürdüm eriklerinden...

Ahh ahh sevgilim...
Gülüşünü vur çocukların sesiyle ki;
Yanaklarına dolsun karanfil çiçekleri...

Biteviye yenik düşüyorum gururuma...
Sana değil, O’na bakıyorum,
parçandan bir zerre...
Ve gülüşündeki martılar, hep solundan kanatlanıyor,
Sen gibi gökyüzüne...

Şimdi sinema afişlerinde çağıldayan,
bir gurbet türküsünün ıslığıdır gözlerin...
Gözlerin;
Diyar diyar dolaştığım,
Güney’in iki yaramaz çocuğu...
Ellerin;
Kuzey’den topladığım demli çay buğusu, 
bogazımdaki Kaçkar’ın dumanı...
Adını dilime koşturan mahallenin haytası,
Sen hiç uslanma olur mu?
( Susarak Özlüyorum Tüm Yaramaz Seviş(didiş)melerimizi... başlıklı yazı SARSINTI tarafından 13.11.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu