Nasıl özledim bir bilsen...
Daha sensizliğin ilk akşamında odam duman altı...
Gözyaşlarımdan nem kokmaya başladı bile...
Kül tablası toplu izmarit mezarı...
Dokunsalar ağlayacaksın derler ya hani;
dokunsan susacaktım, belki gülmeye bile başlardım ama;
sen bile bilmiyorken bunu, kim nereden bilecekti ki?..
Yine yağmur yağıyor sevdiğim...
Gidişine İstanbul bile ağlıyor bak...
Bu şehir bile seninle anlamlıydı...
Fatihten sonra en çok seni özledi galiba böyle...
Hadi beni boşver de şu koca şehri ağlatmaya gönlün nasıl elverir anlamıyorum...
Sen büyüklerine saygılıydın... Kaç bin yaşında şu şehri ağlatmasan...
Geri dönsen, fazla gitmeden...
Gidişin ölüm değilmiş evet...
Hergün acı çekip ayrı ayrı ölmekmiş...
Bugün çok üzüldüm ve öldüm...
Yarın da böyle olacak, sonraki günler de...
Ben hergün üzülüp, hergün ölmek istemiyorum...
Dön artık çok üzmeden...
Dön artık yalvarırım; bir gün daha ölmeden...
15.12.2014 / 03:50
___dELİFırtına___