Cennet Gençlerinin Seyyid-i Hz. Hüseyin -(2)-
Cennet gençlerinin seyyid-i Hz. Hüseyin -(2)-
Peygamberin torunu, ehlibeytin en hası
Hazreti Hüseyine hamileydi anası
Fatima-i Zehradan, İmam Ali (r.a) babası
Nebilerin nebisi, Resulullah (s.a.v) dedesi
Medineye yayıldı, kutlu doğum müjdesi
Şaban ayı üçünde, doğdu o nur tanesi
Hüseyin (r.a.) doğduğu an, Cibril nida eyledi
Ya Muhammed! Rabbimiz sana selam söyledi
Şu Harun'un oğlunun ,ismini koy toruna
Onun ismi yakışır dedi cennet nuruna
Harun'un oğlunun ismi nedir?" diye sordu
Cebrail (a.s) “Şebir” diye Peygambere buyurdu
Peygamberimiz(s.a.v) buyurdu benim dilim Arapça
Cebrail (a.s) Arapça’sı Hüseyin'dir lügatça
Peygamberimize Hüseyin(r.a.) çok benziyordu
Peygamber'de Hüseyin benim canım diyordu
Allah'ım ben, çok seviyorum Hüseyin’imi
Allah'ım sen de sev diyordu Hüseyin’imi
Hasan Hüseyin'i seven, beni sevmiş olur
Bunlara kin tutan bana kin tutmuş olur
Hüseyin (r.a) yürüdü, mescid nebeviye vardı
Übey bin Kâb (r.a)’da Hüseyini mescitte gördü
Resulallah (s.a.v) tebesümle Hüseyin’i öptü
Ey göklerin yerin süsü diye hitap etti
Übey bin Kâb (r.a) Ya Resulallah’ım! diye sordu
Senden başka süs var mı? Dünyada diye sordu
Dedi Rabbimden bana, Hüseyin hediyedir
Hüseyin'im arzın ve gönlümün süsüdür
Resulallah (s.a.v) Hüseyin'i sağ dizine aldı
Öz oğlu İbrahimi’de sol dizine aldı
Cebrail (a.s) dedi biri hak rahmeti bulacak
Rabbimiz birisini senden geri alacak
Dedi Resulullah (s.a.v) sen seç bunlardan birini
Hüseyin'i versem yakar Zehrâ-m ciğerini
Dedi ey Cibril (a.s) benim canım yandığı gibi
Aliy'le Fatıma'nın canı yanar kor gibi,
İbrahim giderse çok üzülen ben olurum
Benim üzüntü'mü tercih eder dururum
Üç gün sonra can oğlu İbrahim vefat etti
Ey İbrahim! ayrılığın bizi mahzun etti!
Oğlumu feda ettim,sanmayın halim yaman
Rabbimizin ihsanı dedi boldur her zaman
Cebrail (a.s) Resulullahın huzuruna vardı
Hüseyinde koşarak o an içeri girdi
Dıhye, Hasan'a dedi gel dedenin yanına
Ve gitti oturdular cibril'in kucağına
Ellerini soktular Cebrail’in koynuna
Resulullahar edip, razı olmadı buna
Cebrail (a.s) bu hali görünce buyurdular ki
Ya Resulallah! Niçin sıkılıyorsunuz ki
Fatıma-ül teheccüd namazını kılarken,
Bunların beşiğini ben sallardım ağlarken
Ellerini koynuma sokmada yoktur mahzur
Resulullah (s.a.v) buyurdu'ki! size vermezlar huzur
Ey kardeşim Cebrâil! Şimdi uslu durdular
Resulullah (s.a.v) dedi'ki, sizi Dıhye sandılar.
Ashabam tacir Dıhye bunları hep severdi
Her sefer dönüşünde, hediyeler verirdi
Dihye ne hediye getirdi diye baktılar
Onun için ellerini koynuna soktular
Bunun için Cibril mahcub oldu peygambere
Yoktu hediyesi! Hasan Hüseyine vere
Cebrâil (a.s) dua etti, Rabbim yetiş anı'ma
Habibi'nin yanında beni sen utandırma
Cebrâİl(a.s)uzattı cennet bağına elini
Verdiler eline üzüm ve nar'ın alını
Hasan (r.a) üzümü aldı, Hüseyin(r.a) ise narı
Meyveleri yemeden, hemen çıktı dışarı
Mescidin avlusunda, gördüler ihtiyarı
İhtiyar dedi, Ey ehlibeytin torunları
Dedi ben çok fakirim, aciz yoksul muhtacım
Yürüyecek gücüm yok günlerdir susuz açım
Çocuklar verecekti ona üzümü narı
Cibril hemen yetişti uyardı çocukları
Dedi vermeyin meyveleri o şeytanlara
Cennetin meyveleri haramdır melûnlara
Hasan (r.a) ile Hüseyin (r.a), hemen döndüler geri
Yer yüzünün süsüdür, Ehlibeytin gençleri
Muzaffer önler
Elazığ.07.10.2011
(
Cennet Gençlerinin Seyyid-i Hz. Hüseyin -(2)- başlıklı yazı
Genç Türkiye tarafından
4.01.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.