kırılma sen çam ağacı görmek istemesen de yanı başına ilişmiş mağrur kırmızılı çalıyı bir kedi uzunca seyretmiş günahı boynuna belki de düşünmemiş hiç bırakmayı şikayet etmiyor ki yerinden baksana kimse sokulmadı korkusu yok ayazdan serinden
üzülme sen yeşil hancı kış gelince üstüne üstüne ne vişne ne cevizdi duacı kardan adamın büstüne koparmışlar göz niyetine dağ muşmulasıymış adı inanmamış küstüğüne kuşların göç etmesinden belki sen kadar üzüldüğüne şahit olursun bir farketsen
darılma bahçenin baştacı kardelen bile hoşnut düşünsen bir kere yolu düşmüş zor görülüyor usancı üç beş serçe üşüşmüş beyaz yakışmış bir bilsen dinsin artık sendeki sancı aranıza giren gölgenden memnun baksana o yabancı ödün vermiyor düşünden
gücenme mevsimlerin inancı hangi yükseğin feneriydi kim koparıp getirmiş yağmurla pek yok ya arası nedense buraya serilmiş rüzgara batan dikeniydi birden derinleşti yarası haber getirdi belki tepelerden kızma şimdi değil sırası sen ahları işit dökülenden
işte böyle gurbetteki yalancı Fevzi Baba toprağın yok ki derdi kökleri belli ki içine sinmiş bazı şeylerin bulunmuyor ilacı artık burası memleketiymiş bak şimdi ne yapsan ne etsen arada özleniyor dorukların yamacı alınmasın hiç hışırdama istersen söker yakında bir devacı şimdilik böyle kabul ediversen dr.süreyya önder
( Çalı Meyvesi başlıklı yazı burak1907 tarafından 29.01.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.