Mum ışığında bir akşamdı Karanlıklar arasına sıkışmış O pencerenin ardında Ben Duygularım Ve yalnızlığım Yaprak misali alevlerle dost.
Ve
Bir
beden ki İncecik, sımsıcak Kendi kendini eriten post Sanki biten umutlarıdır Taşırken baş üstünde Vücudunu okşayan katilini Kendinden bir parçadır oysa Yavaş yavaş sona ulaştıracak Mağrur ve sevgili bedenini Seyreder, sonra yaşarır gözler Ardından gürültülü bir sessizliktir Bocalar kaynayan su sesi Düşünceler alevlerle dans eder Dudaklarda ise Özlem dolu gönül namesi —İçimde nice uzun yılların özlemi var Ah, ah Bu şarkılarda hep nereye kadar Arzulanan ölümsüz aşkların busesi Akşamların huzursuzluğu Derinliğin sonsuzluğu İçimin boşluğu Nereye kadar, nereye kadar.
Ve yine Kahrolası dingin yalnızlık Dışarıda ise Kızılca soğuk, karanlık Artık böyle sonlarla Böyle gözyaşlarıyla Hoşça kal diyor güneş Böylesine titreterek Böylesine sarsarak Duygularla gerçekler arasında artık Buğulu gölgeler arkasındaki cam Ve siz Gördünüz mü böylesine hüzünlü Mum ışığında bir akşam
( Mum Işığında Bir Akşam başlıklı yazı Kaan Özer tarafından 5.02.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.