Su serpilirdi yüreğime bakınca yüzüne

Kamaşırdı gözlerim güzelliğini görünce

Para bile etmeyen güzellikten önce

Düşüncenin tarifini sormayın bana.

 

Pusluydu gözleri gözlerime değince

Bir şeyler vardı sakladığı, bilmediğim

Birkaç damla gözyaşı ardından sildiğim

Kahve gözlerin rengini sormayın bana.

 

Bal tatlısı dudaklardı öptükten sonra

Yürekte sonu oldu acı dertlerin

Boynundaki nokta nokta benlerin

Beşibiryerdeliğini sormayın bana.

 

Azap olurdu sarmasaydı kollarım

O şuh, o narin, o incecik belini

Boncuk boncuk terlemiş gül goncasını

Kokladığımı nefes nefes sormayın bana.

 

Dokunmasaydı ellerim beyaz ellerin sıcaklığına

Titrer miydi yüreğim, yıllar sonra yeniden

Çaresiz derdini o muhteşem gecede dinlemişken

Söyleyemem sırrını sormayın bana.

 

Bilemezsiniz ki onu ne çok sevdiğimi

Eridiğimi için için her gün

Güzel hatıralarında yaşıyorsam dünün

Yağmur yağmur ağladığını sormayın bana.

 

Sormayın bedenimdeki ıstırabı bana

Yokluğuyla neler çekti, göğüs gerdi

Yıpratmadı bu kadar hiçbir yokluk beni

Öldüğünü sevdiğimin sormayın bana.


Kaan Özer

( Sormayın Bana başlıklı yazı Kaan Özer tarafından 8.02.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu