GERİ DÖN YETER ARTIK
Nasıl bir yangınmış bu kül olsam yakar beni
Mazimdeki oyumdan dünüm hesap soruyor.
Dört taraftan saran bir cendere sıkar beni
Her fırsatta boyumdan enim hesap soruyor.
Sitem testisi taşar, mutluluk derken eğil,
Efkar yüklü bedeni taşımak kolay değil.
Ne zaman ki kalkışsam eyvahı aklamaya
Hicranım ''burdayım'' der katılıp yoklamaya.
Gözde utanç mı kaldı yaşını saklamaya
Göğsümde taşıdığım inim hesap soruyor.
Yüreğim dar geliyor, sığmıyorum bir yere
Bilmem derman sunar mı isyan etsem kadere.
Bu hayat ya unuttu ya az verdi hissemi
Ellerim bîtap düştü kaldırmıyor cüssemi.
Azrail eşiğime gelir okşar ensemi
Ruhum benden azade, tenim hesap soruyor.
Yakama yapışmakta hasret adlı adaşım
Kalmamış benim dosttum kalmamış arkadaşım.
Dünya denen hanede ne izahat ne metin
Görmüyorum, dilim lal, imtihan ki; ne çetin!
Sevaplarım dese de '' Ey beşer azla yetin''
Pişmanlık sapağında yönüm hesap soruyor.
Yol uzun, pusula yok, gel dese de bir nefes
Kaç kere kilitlenmiş bilmiyorum bu kafes.
Ne zaman kesilecek bu rüzgarın tınısı?
Konmadı yokluğunun ne teşhis ne tanısı.
Yokluğuna mahkumken, dahası mı canısı?
Sensiz geçen her anım, günüm hesap soruyor.
Aramıza ördüğün hasret duvarını yık,
Tez yetiş ölüyorum, geri dön, yeter artık!
ELİF KESKİN KARABULUT.../ ŞİİRLERİN ŞAİRİ...
BAFRA/ 2004/ EKİM