Avuçlarında yepyeni ömür uyut
Hele denk düşerse bahara
Çiçekler koşuştur memleket memleket
Belki yol üstü hayaller tütsüler falcılar
Belki iyi niyet okur
Çocuk hayaller…
Her dudaklarına mühürlü sözcük
Ürkek bakışlarında
İdam sehpasına düşercesine
Düşer mi dudaklarından
Bazı esmer düşler kirletirken dünyanı
İçini yakmaktadır söylenememiş sözcükler…
Kalemin sivriltilen ucunda
Üşüyen rüzgâr gördün mü çocuk
Tir tir titreyen
Ayakları yalpalayarak sokaklarda
Bir lokma ekmeğe dilenci
Mağrur
Sessiz
Sezgisiz
Kimsesiz…
O zaman otur eski kaldırım üstüne
Seyret başında göçmen kuşlar
Ağla çocuk
Ağla…
Yalın ayak koşarken mevsimler
Öksüz gözyaşının esaretinde
Morarırken tırnaklar
Ağla hayatın acımasızlığına
Yâda;
Yeni bir gün hevesiyle
Arkada bırak bütün hezimeti
Ayağa kalk umutla
Gece tükenirken gözlerinde
Birazdan güneş doğacak...
Âdem Efiloğlu