kurumuş dudağımda ıslak bir gül
içimde cehennemin kirpikleri
yılkılar cirit atıyor mayın tarlalarında
yüreğim denize atılmış küflü olta
hangi mermi aşkın kalbine giren!
nicedir yalan yüzlerde eskimiş devirler
boğulacak gibiyim yar sensizken
eşkalimi tarif ediyor şeytana zabitler
vuruluyorum sisli bir şafakta kendi neslime
anlayacağın sevda bakışlım
aşk evvel zaman içinde bir masal
güvercin pençesinde yaşlı bir mektup
dereler geçer geceleri kentlerimden
kavuşur kolları uzak bir denizde
acılar çentikli bir bıçaktır neylersin
birbirine çarparak tuz olur kocaman kayalar
sevdayı kitaplarda saklar bu yüzden sahaflar
yaşlı bir kurt gibi düşerim bir gün eşiğine
utançsız ve riyasız bak yar göz içime
bütün dualarım yaşamdaki dirimselliğine
kar yağıyor geceleri ılıman kentlerime
uzat pamuk ellerini su içir kör kuyulardan
sahra gözlerinden son kez helallik alayım
yoklayalım birlikte son düş kırıntılarını
rüzgar yine uğuldasın o çıplak tepelerde
özgür atlarım koşsun kızgın çöllerinde
adın kalsın bu gök kubbede sefaretime
senin adın aşk olsun dünya ahret cennetimde
Selahattin YETGİN