Dünya can değirmeni nicesini öğüttü
Gölgesi ölüm kokan ucube bir söğüttü
Bırak artık peşini hayat denen bu düşün
Dünyadan kimler geldi kimler geçti bir düşün
Sen ki Peygamber olsan Rahmanadır dönüşün
Milyar yıllık bu handa kaç asır kaç dem geçti
Bu dünyadan ilk insan ilk Nebi Adem geçti
Onun devri sapkının bol olduğu devirdi
Kah imana çağırdı kah putları devirdi
Nemrut yakmak istedi ateşler yüz çevirdi
Dillerden Bismillahir Rahmanir Rahim geçti
Dünyadan Halilullah denen İbrahim geçti
Firavun ki kendini İlah sanırdı haşa
Allahın elçisini az tutmamıştı taşa
Kızıldeniz ikiye bölündü baştan başa
Bir zalim helak oldu tarihe kıssa geçti
Bu dünyadan koskoca Hazreti Musa geçti
Sene beş yüz yetmiş bir o dakika o saat
Zuhur etti İsa’nın müjdelediği vaat
O ki ulu divan da ummet için şefaat
Cümle ins-ü cin için en büyük rahmet geçti
Bu dünyadan Muhammed (s.a.v) son Resul Ahmet geçti
Henüz Yirmi yaşında kafire korku saçtı
Kimi dininden döndü kimi meydandan kaçtî
İstanbulu fethedip çağ kapatıp çağ açtı
Güneş onunla doğdu karanlık devran geçti
Bu dünyadan bir Sultan Fatih Mehmet Han geçti
O bir Türk denizcisi lakabı Çıdam idi
Dünya haritasını ilk çizen adam idi
Her büyük alim gibi encamı idam idi
Boynu vurulduğunda kaç ustan yeis geçti
Bu dünyadan kartograf bir Piri Reis geçti
O ki bütün dünyanın gıpta ettiği mimar
Ondan soruluyordu devri Osmanda imar
Ne eserler bıraktı cami, köprü ve kemer
Hepsi hala ayakta kaç çağ kaç zaman geçti
Bu dünyadan bir mimar bir koca Sinan geçti
O ki ilahi aşkın kitabını yazandı
Öfkeleri dindirip kine mezar kazandı
Sevgi ve hoşgörüyle yoğrulmuş bir ozandı
Onun açtığı yoldan binlerce zümre geçti
Bu dünyadan bir veli bir Yunus Emre geçti
Cahil ile sohbeti ar sayan biri vardı
Görmeyen gözlerini var sayan biri vardı
Toprağı kendisine yar sayan biri vardı
Öldüğünde ardından kaç darbı mesel geçti
İki kapılı handan bir Aşık Veysel geçti
Bir adam vardı hani Türküm derdi ilk önce
Türklüğü namus bilip aşıladı kaç gence
Az zulüm yaşamadı az çekmedi işkence
Ömrünün son demleri bir hayli tatsız geçti
Bu dünyadan Türkoğlu bir Nihal Atsız geçti
Büyük bir şairdi o hep çileyle boğuştu
Dostu bazen kaldırım bazen de bir koğuştu
Hayattan istediği yeniden bir doğuştu
Arvasi’yle tanıştı o eski fasıl geçti
Bu dünyadan bir üstad bir Necip Fazıl geçti
Dünya can değirmeni nicesini öğüttü
Gölgesi ölüm kokan ucube bir söğüttü
Kah peygamber kah bir şah kah bir yezid büyüttü
Kimisi lanetlendi kimisi kutlu geçti
Bir gün de diyecekler Aydurmuş Mutlu geçti
Devam edecek...
Mutlu Aydurmuş