UYAN GÖZLERİM
Cana can bildiğim göğsüme süsmüş
Sırrını cihana yayan gözlerim.
Hayatın kumarı bahsine küsmüş
Kolaysa zulmete dayan gözlerim.
Gölgeler ardında tutarken başı
Kirpikten gamzeye akıttın yaşı.
Sineme koyverdin simsiyah taşı
Düşlerin nakşını sayan gözlerim.
Efkarım acıma söküldü kaldı
Yumuk avucuma büküldü kaldı
Dağlar yamacıma döküldü kaldı
Yürüdü ardımdan yayan gözlerim.
Evvelce geçerdim iğne sırtından
Eyvahla nasıl da düştüm tartından?
Rest yedim hayatın kahpe kartından
Yaşadım diyorken kayan gözlerim.
Zalimler elinde kızgın kaşağı
Karanlık, görülmez ebem kuşağı.
Sorgula hayatı çekip aşağı...
Ne masum kendine kıyan gözlerim.
Bir fasıl ateşe peşkes dalağım
Ellerim, kollarım sağır kulağım.
Ne şeklim bellidir ne de kılığım
Çaresiz halimi duyan gözlerim.
Azrail durmadan vade biçmekte
Sıramı savmadı, beni seçmekte!
İki soluk ömür gelip geçmekte
Bin yıllık uykundan uyan gözlerim.
ELİF KESKİN KARABULUT.../ ŞİİRLERİN ŞAİRİ...
02.09.2012 / 07:00