Şiirin Hikayesi
Bir an düşündü kadın;
Eş uyumsuz mevsim kargaşası
Belki de onlarca seneye gebe!
Erkek er/miş eksenimde!
Tecavüzlerinden, şiddet dönen
Doyumsuz nicelerinden, velet!
Oysa, annem ne dualar etmişti;
Hiçbir alaca kuşun
Dikey uçuşlarına denk gelme, ak güvercinim diye!
Bir An Düşündü Kadın
Ekşitti, kadın yüzünü
Kara gecelerinin, kalkık kaşından
Sarı benizli atmos/ferinden süzgün, ağlak ve müstehcen!
Günlerinin akşama dönmesini istemezken
Evresinin nimetlerini düşündü isteksiz
Ama, yavrularıydı bırakıp da gidemediği
Sırtını dönmek istiyorken, at başı korkaklığına!
Nasıl ve niçin soruları mıydı?
ayak bağında ki, daimi işgüzarlığı!
Sorma dercesine; İsteksizdi işte.
Utanç yüz akıydı fiziksel
mor renkli nefes alımları güçsüz!
Keskin ay, yakan güneş, parlak yıldızlar,
Hiç biri neden yanında değildi sanki!
Endişelerde kayboldu
Çivit mavisi yalnızlığının
Siyahının griye çalan
Beraberliği ağıt yakıyordu
Ruhuydu sıkışan, o olmayan beyaz dinginliğinde
Hilekar yıldız kaynıyorsa cümle alem
Kime olacaktı ki
Gün be gün kaybolan güveni?
Çakrasında bileylenemeyen ebem kuşağı
Renk körü olup
Es geçmişse, bir çırpıda çılgın.
Yardım desem; fütursuzca duyulmayan!
Defalar olsa da, lal tekrarlarım
Silkelense şafak bulsa, gök kubbem
Pimini çekse göğün afağı, ben cenderesinden feragat!
Sayılsa kadınların baskın sesi
Tüm hassasiyetiyle
Sürüncemede kalmasın, cezası
Sürüngen kocanın, eş veya sevgilinin kem öyküsünde!