Her sabah namlu sesleri
Sokak sokak aşındırır hayalleri
Sanırsın yeryüzüne inmiş bulutlar
Tankların palet izinde
Geceler korkunun gölgesinde
Uykusuz geçmiştir
Bilmez hiç kimse
Hani iradesi kırılsa yalnızlığın
Çiçekler ekilecektir her iklime
Mesela artık çocuklar ağlamayacaktır
Tebessümle bakacaklardır annelerinin yüzüne
Ne firavun böyle zulmedecekti
Ne Musa’yı bekleyecekti hiç kimse
İnsan olmaya başarabilseydik mesela
Şu koltuk dedikleri
Sevdası güdümlü aşklar büyütür
Dikte edilmiştir hezeyanları
Heder edilir çoluk çocuk umutları
Ansızın zerk olan sarin gazıyla
Hangi defteri açsam
Yüzyıllardır,
İhanet kokmakta bu coğrafya
Bu yüzden Rab’bine sığınmıştı Rabia
Bu yüzden çığlık çığlık ağlamıştı
"Babamı istiyorum" diye lamia…
Âdem Efiloğlu