USTANIN SIRRI
Çok yaşlı bir nine ile torunu şehirde bir
villada oturuyorlarmış.Günlerden bir gün şehrin antikacısına gitmişler.Yaşlı
nine bütün antikaları teker teker incelemiş.İçlerinden birini almış.Parasını
vermiş.Torunuyla birlikte eve gelmişler.Aldığı çini, tarihi bir vazoymuş.İçine
su doldurup taze çiçekler koyacakmış.Özenle masaya yerleştirmiş.Hayranlıkla
kenara geçip seyre başlamış.Çocuk bütün dikkatiyle yaşlı ninesini seyrediyormuş.Neden
sonra nine torununa bakmış.İç geçirmiş.
--- Bak evlat,demiş.Bu hep böyle tarihi bir vazo
değildi.Yaşadığı sıkıntılar onu böyle güzel bir vazo yaptı.
Çocuk bir şey anlamamış.Yaşlı ninesine bakmış.Sonra;
--- Ne demek istedin,
hiçbir şey anlamadım nine,demiş?
--- Bak,anlatıyım sevgili
torunum diye,söze başlamış..Bu güzel vazo bir zamanlar bildiğimiz çamurdu.
--- Ne!.. demiş,torun.Çamur
nasıl böyle güzel bir vazo olur?
--- Olur,olur demiş,yaşlı
nine.Bal gibi olur.Bir ustanın eline düş bak seni bile nasıl adam eder.Gör bak
bakalım?
--- Nasıl yapar demiş,torun?
Yaşlı nine anlatmaya başlamış;
--- Bu vazo bir zamanlar
kuru bir toprakmış.Bir usta gelmiş.Topraktan çamur yapmış.Onu güzelce suyla
yoğurmuş.İyice çiğnemiş.Çamuru ezmiş,dövmüş,yoğurmuş.Çamur sızlansa da gözünün
yaşına bakmamış.Sonra çamuru almış.Bir tahtanın üstüne koymuş. Bu tahta dediğim
bir tezgahmış.Bu tezgahta ayaklarıyla,elleriyle döndürmüş,döndürmüş..Vazo
şeklini vermiş.Sonra onu almış,sıcak fırına vermiş.Fırının kapısını
kapatmış.Sıcaklığı oldukça artırmış.Bir saate yakın fırında yanmış.Bir saatin
sonunda çıkarmış.
---Eee demiş,torun.Vazo
yanmamış mı?
---Yanmış ama ustanın istediği
kadar.Vazoyu almış, bu kez de masanın üstüne koymuş.Eline fırça ve boya
almış.Güzel şekiller vererek boyamış.Boya işi bitince tekrar yanmakta olan
fırının içine koymuş.
Bu kez sıcaklığı iki
katına çıkarmış.Usta bu işleri yaparken oldukça yorulmuş.Yorgunluk ve
sıcaklıktan dolayı buram buram terlemeye başlamış.Terini hiç durmadan siliyormuş.Bir
taraftan da fırının penceresinden bakarak vazoyu sürekli kontrol altında
tutuyormuş.Vazo tam yanmak üzereyken kapağı açmış.Dışarı çıkarmış.
--- Şimdi tam istediğim
gibi bir vazo oldun diye,söylenmiş.Karşısına geçerek hayranlıkla eserini seyre
dalmış.Neden sonra;
--- Ah!..diye iç geçirmiş.Eğer
ben o çamur parçasını almasaydım.Üstünde bu kadar çalışmasaydım.Emek
vermeseydim.Bu toprak parçası çamur olarak kalacaktı.Oysa onu yoğurdum.Şekil
verdim.Fırında pişirdim.Üzerini süsledim.Sonra da böyle güzel bir vazo
yaptım.Kim bilir bu güzel vazoyu kimler kullanacak?Hangi insanlar bundan soğuk
sular içeçek?İçine çiçekler koyarak salonlarını süsleyecek?Kaç asır itinayla
korunacak?
Usta;
---“Emeksiz yemek
yok.Sanat altın bileziktir..”Diye boşuna dememişler!Demiş.
Yaşlı nine;
---- Ya işte böyle
evlat,demiş.İşte bizim aldığımız bu vazo güzel bir ustanın eseri.
Torunun anlatılanlar çok hoşuna gitmiş.Kolay
sanmış;
--- Ne var ki nine,demiş?Ben
de yaparım..
--- Yok öyle..Ben de
yaparım demekle bu iş olmaz torun.Bunu yapa bilmen için yıllarca çalışman,emek
vermen lazım.Usta olmadan bu vazo olmaz.Herkes böyle tarihi bir vazoyu yapamaz.
Çocuk çok utanmış.Hata ettiğini anlamış.
---Özür dilerim ,demiş.Sen
anlatırken benim çok kolayıma geldi de ondan dedim.
Yaşlı nine gülmüş;
---Ustanın Sırrı burada
işte torunum…Herkes sanatkar olamaz.Sen de ne zaman sanatkar olursan o zaman bu
vazoyu ve daha güzellerini yapa bilirsin. Ama önce ustalığı ve Ustalığın
Sırlarını öğreneceksin.
---Öğrenirim
demiş,çocuk.Çok çalışır öğrenirim.
--- Olur demiş, yaşlı nine…Öğrendiğin
zaman harika eserler de yaparsın inşallah!
--- İnşallah…İnşallah diye
iç geçirmiş çocuk.Bir taraftan da hayranlıkla güzel vazoyu seyrediyormuş.Meğer
bir vazoda bile ne sırlar saklıymışta haberi yokmuş!..
Ya işte böyle çocuklar.Yaşlı nine ile
torununun hikayesini dinlediniz.
Ustanın Sırrını öğrenmeden bu işler
olmaz.Güzel ve değerli eserler yapmak için emek vereceksiniz ve ustalığın
sırlarını öğrenerek işe başlayacaksınız.
Sonra gerisi gelir ve çok güzel eserler
meydana çıkar.Gelelim sona;
Gökten üç elma düştü;
Biri benim
Biri yazanın
Biri de okuyanların..
Hepiniz Allaha emanet olun.İyi birer usta olun!
Emi!..
Kemal DOĞANAY