ÇANAKKALE
"Aş!" deseler zorlanmaz; aşar Çin'in seddini
Kâinât kağıt olsa hecelere dar eder.
"Boğaz Harbi" denince kalem bilir haddini
Akif'i takdîr ile aczini ikrâr eder.
Cahil aranıyormuş cesaret sınavına
"Hafızım" deyip geldim öğrenmeden elifi.
Edep kızdı, kükredi; gelme nefsin tavına!
Destan bir kez yazılır, Akif'se müellifi.
Hakikat dile gelmiş; zerre kadar yok kuşku
Ne kurgu var, ne hayal; ne de övgü düşlenmiş.
O ne müthiş anlatım, o ne müthiş bir coşku
Vahşetin mîzanseni gözyaşıyla işlenmiş.
Ne hamasi bir destan, ne sıradan bir savaş
Çanakkale, mazlûmun, gür çıkan feryâdıdır.
Bu tarihi iyi bil! Hiç unutma arkadaş!
Çanakkale, külünden, doğuşunun adıdır!
Mecit AKTÜRK
***100. YILDÖNÜMÜNDE 100 DiZE iLE ÇANAKKALE ***
ARKADAŞ!
Silkelen! Gel, gidelim, öteler ötesine
Zilletin toprağını üstümüzden atarak
Varalım şimşek gibi bir asır öncesine
Mahmuzlayıp zamanı, yelesinden tutarak.
Haddini bildirelim yalan yazan tarihin
Saatleri yeniden zaferlere kuralım!
Madem bilmekti gâyen nerde döndü talihin
"Gelibolu" dendi mi, bekle, orda duralım!
Küfür tek millet idi; bu savaş da kanıtı
Her kıtadan sürüydü varlığıma kasteden.
Çanakkale tarihe bir destanın anıtı
İmân neymiş anladı inancımı test eden.
Fırtınaya tutulduk! Kan kustuk gece gündüz
Kara bulutlar vardı dört bir yanında yurdun.
Maskeler düştü bir bir; sırıttı o mâlum yüz
Çakal sürüsü sardı etrafını Bozkurdun.
Cephe cephe dolaşıp alınca onca yara
Yorgun görüp Mehmedi saldırdılar hep birden.
Onlarca şehit gömdük bazen tek bir mezara
Kan akmıştı günlerce gördüğün şu nehirden.
Ne Hindû'su eksikti, ne Anzak'ı, ne Rum'u
İngiliz'le Fransız öncüsüydü sürünün.
Avusturalya dahi fırsat bilip durumu
"Tarafıyım" demişti, istilâ kültürünün.
Köprübaşı olunca düşmana Seddülbahir
Yürekler dağlanmıştı, yanmıştı için için.
Esirdi esasında batına çoktan zâhir
Yol yoktu ötesine kirli ayaklar için.
Conkbayırı tanığı cephanesiz askerin
Besmeleydi bileyi pas tutan süngüsünün.
Anafartalar de, dur! Önemi çok bu yerin
Her anında kan vardır acıklı öyküsünün.
Düşman güçlü, kararlı, akıbet âşikârdı!
Gözönünde tutmuştu sözde her ihtimali.
Hesaba katmadığı önemli bir şey vardı!
Ne bizi tanıyordu, ne Mustafa Kemal'i...
Küçümsediler önce, deyip "değil dengimiz"
Vatanımı bölmenin hayâlini kurdular.
"Nusret"-i ilâhi'yle yön değişti cengimiz
"Çanakkale Geçilmez!" deyip, orda durdular.
Ne bilsin vahşi batı beni ben yapan ruhu
Bendim kolay sarsılır, yıkılır sanıyordu.
Perişan olduğunda akşam haçlı gürûhu
Donanması yok olmuş, hem hâlâ yanıyordu.
Tarih bilir şanımı! Bellidir benim andım
Yakışmaz milletime ne esaret ne sürgün
Sarsılır belki, amma, yıkılmaz asla bendim
Varsa bunu bilmeyen, öğrendi işte bu gün!
İyi bak şu meydana! Bil ki îmânlı bu ruh!
Vatan dara düşünce ne kış dinler ne de kar!
Bir tarafta Hilâlim, bir yanda haçlı gürûh
Bitmeyen bir savaştır; sürer mahşere kadar.
Zordur, gayret etsen de, bazen hedefe varmak
Bedeli var elbette, her ülkünün, her düşün.
Kolay mı bir beylikten koca devlet çıkarmak
Toprağı kan kokuyor vatan denen yer, düşün!
Varsın çılgın desinler; bir hilâlin uğruna
Şehadet delilikse Vatanım deli dolu!
Ezelden âşinâyım kara toprak bağrına
Kabrime sığarım da, dar gelir Gelibolu!
Gölgesinde uzanıp haz bulduğum çınarın
Sinesini sulayan, kanıydı şehitlerin.
Nice destan yazdılar; ne bugün, ne de yarın
Hakkı ödenmez aslâ, yiğit Mücâhitlerin.
Türk'ü, Laz'ı, Çerkez'i, Kürd'ü ile tek yumruk
Bir hilâlin uğruna sırtı sırta verdiler.
Onlar; biri can verse, göz yaşlı gönül buruk
"Vatan için canımız, fedâ olsun" derdiler.
O gün öğrendi herkes; hayali dahi abes;
Gözü pek bu millete asla kefen biçilmez!
Dünyada yankılandı şanıma şan katan ses;
Sırat geçilir...belki! Çanakkale geçilmez!
Söz konusu Vatansa, koşar gelir Mehmed'im
Ömrü nöbetle geçse ne usanır, ne bıkar.
Hani, bir an zorlansam, sarsılsa azametim
Nice Seyid Onbaşı, Nene Hatun'lar çıkar!
Yaz güneşine benzer alınyazım, talihim
Her kayboluş, batışım bir doğuma gebedir!
O yüzden asla sönmez, silinemez tarihim
Beni anmayan çağlar, vîrâne, harâbedir!
Yorgun süvari bilir! Hazan vursa bağımı
Söke'den yola çıkan kalp otağımda kışlar.
Gayret eden olsa da koparmaya bağımı
Benim şanlı tarihim Alparslan ile başlar!
Bulut gölge etse de yıldızıma hilâle
Farz-ı muhal kurusa çınarımda bir tek dal
Değil mi ki bu Millet sevdalı istiklâle
Ya bir Fatih çıkarır, ya da Mustafa Kemal!
Bedeli ağır oldu bu mübârek VATANIN
Boynunuzda vebâli her bir şehit askerin
Tek arzûsu var bilin şu mezarda yatanın
Kardeş olun milletçe; Dostça elele verin!
Birgün yine çakallar saldırsa da dört yandan
Yine denize döker, dünyayı ederiz dar.
Davası Hakk olanlar severek geçer candan
Kurduk CUMHURiYETi; yaşar sonsuza kadar.
Alsancağım! Göklerde, nazlı nazlı süzül sen!
Sezsem ki incinmişsin, o an biter baharım.
Kasvetli gecelerde ne ürk, ne de üzül sen
Hiç kimse kalmasa da, nöbetinde ben varım!
Mecit AKTÜRK
***TÜM ŞEHiTLERiMIZE ALLAH'(c.c)TAN RAHMET***
***ÜLKEMiZE HUZUR***
***MiLLETiMiZE DOSTLUK, KARDEŞLiK, BiRLiK ve BARIŞ DiLiYORUM...***
*****