Sende beni bulurken bende beni kaybettim;
Gözlerine bakarak kaç kere yemin ettim;
Sanma sözüm sitemdir sanma ki şikayetim;
Hasretin koynumdaki bana diklenen yetim;
Kimliksizim karşında koybolur hüviyetim;
Sende beni bulurken bende beni kaybettim…
Kızma bana ne olur bu kadar sevdim diye;
Binbir türlü lehçeyle sevdanı övdüm diye;
Hasretinden kaç kere sinemi dövdüm diye;
Düşlerimden ziyade rüyamda gördüm diye;
Günde bilmem kaç kere halini sordum diye;
Kızma bana ne olur bu kadar sevdim diye…
Karşındayım lütfeyle yeniden doğur beni;
Kat içine sen olsun sevdanla yoğur beni;
Koşa koşa gelirim yeter ki çağır beni;
Öldürür yeni baştan dilinde “hayır” beni;
Sokar yerin dibine bu sefer kahır beni;
Karşındayım lütfeyle yeniden doğur beni…
Gamzende gül bahçesi lalezar yanaklarda;
Cennetimi bulurum bir içim dudaklarda;
Yanmaya razıyım gel, yaktığın ocaklarda;
Başkası eylenmesin sen kokan kucaklarda;
Seni benden ayırma doğacak şafaklarda;
Gamzende gül bahçesi lalezar yanaklarda…
Gel ne olur ansızın sebebim olmadan gel;
Kadehlere sensizlik bu gece dolmadan gel;
Hasretinden delirip belamı bulmadan gel;
Diktiğimiz çiçekler sararıp solmadan gel;
Kapımı nankör hicran sefayla çalmadan gel;
Gel ne olur ansızın sebebim olmadan gel…
Ali ALTINLI – 17/03/2015
Saat: 02:28