SANMA ÇANAKKALE GEÇİLİR
Aziz
şehitlerimize
ruhunuz şad olsun
Dayandı
yurduma düşman Çanakkale’den bir heves
Yetişti
nefes nefese dört bir yandan genç yaşlı herkes
Oldu
birden düşmana Çanakkale ateşten bir kafes
Alınamaz
bu vatan çıkmadan üstündeki son nefes
Tarihimde
yok boyun eğmek paha biçemem hürriyete
Kazırım
kahramanlıklarımı birer birer düşmanın belleğine
Yaşayamam
göğsümde düşman nefesi ensemde gölgesiyle
Gömerim
onu tarihin derinliklerine bütün kötülükleriyle
Unutma
bu vatanın şanlı bir tarihi var
Sanma
cephedekilerin kötü bir talihi var
Bu
vatan evladının imanı var merhameti var sabrı var
Lâkin
sanma satılacak bir karış toprağı var
Nice
talebeler bırakıp gitti kâğıdı kalemi
Tüfek
bile nasıl tutulur bilmezdi elleri
Ay
ışığında yaptılar ilk ve son talimlerini
Yeter
ki değmesin gözlerine namerdin gözleri
Mermiler
ıslık çalar durmadan baş üstünde
Düşmanın
niyeti koymamak taşı taş üstünde
Nerden
bilsin bu vatanda namus bayrak taşınır baş üstünde
Öğrendi
Çanakkale’de kalmayınca başı gövdesinin üstünde
Düştü
neferleri Allah Allah derken bir bir üzerine
Vatan
toprağı bu ana gibi kucaklayıp çekti sineye
Hele
bir dokun anlatsın sana neler olup bitti üzerinde
Değerine
değerler kattı vatan toprağı Çanakkale’de
Nusrat
dizdi mayınları ustaca boğaza ardı ardına
Bu
ne iman bu ne yürek bu ne şevk Allah aşkına
Gözü
dönmüş düşman döndü birer birer şaşkına
Şükürler
olsun basamadı yurdumun saf toprağına
Gördükçe
önünde şehadet şerbetini içen yüzlercesini
Duramaz
yiğidim mevzisinde der sıra bana da gelmeli
Bundan
başka yüce bir mertebe yok sonsuz şükretmeli
Dahası
candan öte vatanıma hiç kimse göz dikmemeli
Düşman
yaptı bir cahillik ödettik acı bedelini
Sahiplenmeye
çalıştığı toprak örttü sahipsiz bedenini
Bayrağıma
kan oldu atalarımın cana can katan azmi
İlelebet
dalgalanacak bayrağımda verdiği son nefesi
Düşüp
kalır sanma şehit kanını olduğu yerde
Süzülür
düşer düşmez pak topraktan kavuşur cennete
Açar
bütün kapılarını cennet buyur eder nazikçe
Burası
senin ebedi yerin der ak ırmaklar gibi gönlünce
Özgürlük
tohumudur bu toprağa verilen her şehit
Şehit
ki bağrında kan yüzünde cennetten bir sevinç melekler şahit
Hâlâ
gıpta eder dünya bu ne azim bu ne güç ey koca Seyit
Sakın üzülme sen yüreğimizdesin olmasan da bu uğurda şehit
Kıskanıyorum
ceddim seni tam bir asırdan beri
Gün
bugündür artık alın yüz yıl geriye götürün beni
Bırakın
ben de göstereyim içimdeki tarifsiz irademi
Bırakın
ben de siper edeyim bu topraktan dirilmiş bedenimi
Sanma
her şey Çanakkale’de bitti ey ulu şehidim
Sen
benim atam sen benim ışığım sen benim her şeyim
Eğer
ki lâyık olamazsam akıttığın bir damla kana
Yaşamak
haram olsun bana bu topraklarda kana kana
Aziz
atam topla tüfekle değil aşkla parçalandı bedenin
Bütünleşti
vatan toprağıyla yaşayacak sonsuza değin
Dolaşırken
özgür ruhun durmadan sonsuzluk içinde
Nöbet
tutar ölümsüz bedenin yekpare Çanakkale’de
Bir
asır değil bin asır geçse de sönmez yürekler hep kor
Kimin
böyle kahramanca yazılmış bir destanı var git sor
Cümle
âlem görsün işte dizilmiş tarihi anıtlar boy boy
Selamlamadan
geçme bak sıralanmış kahramanlar soy soy
Hayranlıkla
bakar dünya yurdumun her karışına
Dayanamaz
dikiliriz kem gözle bakanın karşısına
Göz
koymadık kimsenin namusuna bayrağına toprağına
Her
zaman yetiştik yetişeceğiz zorda kalanların imdadına
Hep
barış isteriz barıştan yanadır bütün çabamız
Dostluğa
kardeşliğe sevgiye açılır her kapımız
Ne
namert ne hain ne de zalimdir adımız
Özgürlük
ve bağımsızlık karakterimizdir taşırılmamalı sabrımız
Yüz
yıl önce verdi Çanakkale’de en güzel cevabı yüce atalarımız
Ebediyen
var olacak ebediyen hür kalacak bu cennet vatanımız
Ertuğrul TİRYAKİ
Yazarın
Sonraki Yazısı