Sonu gelmeyen müşfik kelimeleri sıralıyor zaman
Karanlık hayalleri dipsiz kuyulara atsam
Sonra gözlerinde mahkûm şiirleri bir bir yaksam
İtibarı bozuk nedameti esirgenmiş hatırını yazsam
Mazerete binaen iki satır çizelim fikrimce
Sümme haşa
Hassas bir sövgü dolanır dilimin çeperinde
Zaruret doğdu sol yanımdan hisseli
İfadeye ne hacet yürek burkan uğultu
Say ki mecburiyetimdin asi renklerimin civarında
Asil tevekküllerim vardı teslim ettiğim Hüdaya
Dilsiz gecelerde kırklanır taaccübüm
Devası şiirlerde attığım ilk çığlığım
Oysa ne çok eksiktim cehaletim diz boyu
Son ifademe çöreklenmiş o tarifsiz yalanlar
Doya doya tövbeyi yazmalı sayfalar
Gamsız bir uykuda mahmur gözlerim
İdraki eksikse soruların payesiz kalır ihtimal
Hüsrana uğrayan hallerim taşlansın tarumar
Ey hilkatimin özünden fışkıran nâr
Yeniden doğmalısın ruhunda coşmalı enhâr
Muştulu yarınlara yüklenmeli saadet
Uyan gafletten uyan
Dağıt şu üzerindeki rehaveti
Nasıl geldin dünyaya öyle gideceksin üryan
Nuray AYHAN…