Vur emri
vermiş dün…
Dudaklarının
sınır boyları durduk yerde
Kirpiklerinde
dalgalanmış hüzün bayrakları
Kahretsin…
Ölürüm ben
Ya sensizsem
Ya da yoksam eğer
kurduğun cümlelerde…
Hani öksüz
kalır ya kimi zaman kelimeler
Boğazlanır ya
Kurşuna
dizilir ya
Biter ya…
Sonuna
geldiğin yol gibi
Biten bir
sayfanın noktası gibi
Kelebekler
gibi
Uyanırsın ya
korkulu bir rüyadan
Ansızın
Ölürüm ben
Ya sensizsen
Ya da yoksam
eğer kurduğun cümlelerde…
Sensizlik
nöbetindeyim yine
Tükenmek
bilmeyen voltaların ortasında
Ayaza çalan
hasretin rüzgârı
Buz tutan
ellerimin inadına
Sıcacıktır
yüreğim içinde sen varsan
İçinde sen
varsan bahardır her günüm
Kıştan ziyade
Yok dersen
Ölürüm ben
Ya sensizsem
Ya da yoksam
eğer kurduğun cümlelerle…
Can çekişen
son yudum olur hasretin
Zehir – zıkkım
misali
Tat vermez
dinlediğim şarkılar
Ortak etmez
hiçbir melodi yalnızlığımı
Durduk yerde
atar gönül hesabımız
Ederi bilmem
kaç gözyaşı
Bilmem kaç
mendil parçası
Kaldırım
taşlarında gezerken
Gölgem olur
yalnızlığım
Duyarsam
sessizliği
Ölürüm ben
Ya sensizsem
Ya da yoksam
eğer kurduğun cümlelerle…
Yağmurdan
kaçmak değil telaşım
Adımlarımdaki
hırçınlık sırf sen
Islanmayasın
diyedir…
Sırf sen diyedir
dilimdeki ıslığın huysuzluğu
Gezdiğin
yerlere bakmam bu yüzdendir
Ayak izlerinde
gezinen serçelerle beraber
Kahreder yokluğun
Ya bir camii
avlusunda
Ya bir çocuk
parkında
Ölürüm ben
Ya sensizsem
Ya da yoksam eğer
kurduğun cümlelerde…
Ali ALTINLI –
21/03/2015
Saat: 17:45