Yar…
Hüznüm
Yüreğimi dağlasa da...
Her yanımı ıstırap
Kuşatsa da biliyorum
Hicranın refakatiyle itiraf
Ediyorum seni hak etmiyorum
Senin edebin
Ve hasrettiğin hilmin
Karşısında eriyorum
Gözlerinden boşalan yaş
Karşısında fevkalade ağırlaşıyorum
Başımı
Kaldırarak
Ne cadde ve ne de
Sokaklarda adımlıyorum
O an yalnızlığımın ayazlarında
Mütemadiyen hayıflanıyorum
Mağdur olman
Sukut içinde sabrı
Yudumlaman ne hazin
Kalp titrerken, hissiyat
Hazanın solgunluğuna duçar olurken
Anlamak
Bu kadar zorken
Aşk kendi ikliminde
Vicdanı davet ederken
Nutkum dururken, halim
Fakirleşirken sen sessizliğindeyken
Ne kadar
Tebessüm etsen de
Ser verip hiçbir sır vermesen de
Hicranı nefeslerin hakikati
İfşa ederken kalbim yalnızlaşırken
Beyhude
Bir uğraştayım
Zaman içinde an’a
Muhtaç şevksiz yolcuyum
Sensizlik karşısında,
Yokluğun gelince aklıma fırtına başlıyor
Kalbim
Daralıyor zihnim bulanıyor,
Hissiyatım sancıyla titriyor
Seni dinlemek, halinde
Filizlenmek ve dirliğinde hazza erişmek
Ne kadar
Mümkün bilsem
Varlığımı hasrederek
Fakirliği terennüm etsem
Çileyle şevke erişsem, aşkın
İkliminde yeşersem seni hak etsem
Hasreti
Demlesem
Ney dinlerken
Kendimden geçmeden
Durabilsem, edebin toprağında,
Bereketin kuşağında kalbine sevgimi sersem
Mustafa Cilasun