Yar kapısı gül mü ki, bana gülüstan ola.
Kızsam desem kızamam, o kalbimin mihmanı.
Türlü türlü bahane, uyduruyor şu kula.
Yetmesem de menzile, Mevlam almıyor canı.

Asılıyım bir asır, darağacı ipinde.
Ağaç olsa kök salar, yeşerirdi sapında.
Kavak yeli durmuyor, sevgi varsa yapında.
De ki düşmüşüm dile, Mevlam almıyor canı.

Yağmur gibi belalar, akar gelir başımdan.
Yan ey gönlüm derdine, utanırım yaşımdan.
Yâr ile bayram kıl ki, zevk alayım aşımdan.
Yarılırdı taş bile, Mevlam almıyor canı.

Gülmeyi esirgeyip, selam verir kaş ile.
An gelip ses versem de, konuşurum taş ile.
Sultan sayar dönerim, gözümdeki yaş ile.
Naz eder gül bülbüle, Mevlam almıyor canı.

Geceler matemin de, yıldızlardır ışığın.
Gam edersin hayatta, sallanırsa beşiğin.
Gelmedi mi dünyadan vedası bu keşiğin.
Kapıldım akan sele, Mevlam almıyor canı
.
Ne zerrece umut var, ki gün yüzü göreyim.
Denizi kucaklayıp, mavileri vereyim.
Deste deste sarıp da, al gülleri sereyim.
Yetmesem de menzile, Mevlam almıyor canı.

Mehmet Fikret ÜNALAN
( Mevlam Almıyor Canı başlıklı yazı MehmetFikret tarafından 5.04.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu