Henüz
uyanmamıştı leblerim uyku mahmuru
Gecenin
nefesi sinmiş busen olmasa
Sabahı
fark edemezdi gözlerim
Ey
k/af dağında ki Anka kuşu söyle sana kim yemle su verir
O
gönül okşayan sözlerin kulluğun cevrinde erir de cefayı sefa bilir.
Söyle
benim serkeş gönlüm, sana ne kim abid, kim zahit sordular mı sen kendi derdine
bak! Ayık gezdiğin mi var aşk meclisinde
Sarhoş
lisanını kim lütuf sanır?
Cennet
bakışlarında huzur bulan sefalara açılır kirpikler
Koç
burcuna akan hallerini unutmadı gözlerim
Ey
gönül hangi mezhebe girdin ki; şairlik taslarsın helal mi haram mı bilmeden
fetva dizersin zülfün tellerine.
Yıkılır
enginlerime yağan düşler
Haydutlar
basar gecelerimi
Ey
sevgili; Sevgiden anlamıyorsun, vefasızsın! Ehli nazar olsaydın Zühre gözlerinde
cenneti sunan sevgiliyi gözden çıkarmazdın.
Aşk
gamını çeken bilir ancak hangi lisandan okursan oku tekrar edilen bir hikâyedir.
Ey
sevgili cem-i cihannümadır gözlerin âlemi seyre dalmışım.
Sakiye
ne hacet sarhoş olduğum gözlerinden doldurmuşum kadehimi
Söyle
yoksul gönlüm; gülistan senin neyine bu harap dünyada bir avuç toprak değil mi
mülkün? Aşk meclisinde mum yakmakta nedir sevgilinin ay yüzü aydınlığa kâfidir
Nuray
AYHAN…