Seninle aşkımız iki kekemenin aşkı gibiydi. Kader dememiz
gerekirken keder dedik. Aşka gelmek istedikçe b/aşka hayatlarda bulduk
birbirimizi. Her şey çok güzel gidiyor demiştin. Her halde o yüzden gittin
benden. Ayrılacağımız aklımın ucundan bile geçmezdi. Öyle çocuksu öyle masum
sevdim ki seni. Ağzından çıkan her kelimeyi doğru saydım. Doğruluğuna inandığım
kelimeler dökülüyordu dudaklarından. Bu yüzden hiçbir zaman öpmedim
dudaklarından. Seni helalim saydım gözlerine bakmaya dahi kıyamadım. Sen
üşüdüğünde ceketimi verdim sana, yağmur yağdığında saçının bir tek teli dahi
ıslanmasın diye şemsiyeyi verdim sana. Oysa sen şimdi kim bilir kiminle
ıslanıyorsun yağmur altında. Beni sevmeni değil, seni sevmemi kabul etmeni
istemiştim. Oysa sen sevmemekle kalmayıp sevmemi bile çok gördün bana. Aklım
almıyordu yaptıklarını. Kendini ne sanıyordun bilmiyorum ama. Ben sen
sandıklarım yüzünden hep kaybeden oldum.
Dedim ya işte;
Seninle aşkımız, iki kekemenin aşkı gibiydi. Kader dememiz
gerekirken keder dedik. Aşka gelmek istedikçe b/aşka hayatlarda bulduk
birbirimizi. Bu ayrılığın isim babası sensin