"KADER  teyzem kapı komşumuzdur. Köy yeri herkes birbirlerini o kadar iyi tanırlarki onları mimiklerinden bile ne iş çevirdiklerini anlarsınız.   Neden derseniz çünkü paylaşımlar dip dipe olduğu için  en ufak bir kaçamak yapamazlar,  duygularda böyle içiçedir.. Bir bütündür insanların duyguları herkes bir birini tamamlayan  bir halk diyelim.. GÜLDEREN  benim hemi  mahalleden,  hemide ilk okuldan arkadaşım beraber büyüdük aynı sokağın  aynı köyün çocuklarıyız. Birlikte oyunlar oynardık sokak ortasında çelik, çomak aklıma ne gelirse..  Köy yeri sokata oynarken yediklerimizi bile bibirlerimizle paylaşacak kadar çocukluklarımız,  arkadaşlıklarımız oldu.. Demek istediğim komşum oluncada hemi okulda,  hemi sokakta, hemide oyun arkadaşım olarak bir numara  kişilikti  benimle aynı duyguları yaşıyoruduk adeta .. KADER teyzemde öyle davranıyordu komşum. Kızının arkadaşıyım onlara gidip geldikce çok şey öğrendim.. Benim ailem çiftci olduğu için pek zamanımız yoktu.  Bizleri hemen aile büyüklerimiz iş gücü yüklemişlerdi çocukluğumuzda her zaman gücümüz yettiğince bir işin ucundan tutardık.  O zamanlar bizim el sanatlarına pek ilgimiz olsada zamansızlıktan nerde öğreneceksin?. Oysa annemde çok becerikli örgü sanatlarında  fakat annemin yaptığı el işleri kilim dokuma,  kazak örme  sanatlarında el becerileri varıdı.  Bizlerde  o devirlerde yastık kılıfları veya ne bileyim gençlik diyelim kızlara çeyiz hazırlatırlar  geleceklerine dair gidecekleri el kapısına bayağı bir dantel örgüsü yaparlar nerdeyse ayaklarına giyecekleri çoraplara kadar dantel yaparlardı.  O devirlerde bende ilk dantel örgüsünü GÜLDEREN`DEN KURS alarak öğrendim.  Onlarsa  biraz daha zamanları bol  olan insanlar.   Babaları Almanya`da oduğu için imkanları bol olan  zamanları çoktu yani möderen yaşıyorlardı , kahvaltıları bilene şehirliler gibiydi zengin kahvaltısıydı sanki çay olması lazım onların farklılıkları bolca çay içilirdi. Eskiden çay sadece aile büyükleri içerdi çocukluğumuzda yada bir misafire kaynatılırdı çay ikram olarak hernedense onlarda her zaman olan malzemeydi  içecek olarak..  Galibada GÜLDEREN`lere en çokta çay içmek için giderdim kafamcada çok severdim çayı. Nedeni Alamanya`da Babası imkanları bol olan,  sunumları bol olan GÜLDEREN hele birde çoraplı don giyerdiki yeşilce!  Kendiside kıvırcık saçlı,  gözleride yeşil! Bembeyazda bir suratı vardı  benim idealimdi çağırırdı beni sanki gel sende bana benze ikiz olalım çağrıştırırdı çocuktum ama ilkokul devreme kadar GÜLDEREN benim çocukluk arkadaşımdı. Birazda gösterişliydi.  Gülderen her nekadar çocukluk arkadaşımsada biraz iriydi kedinsi dış görüntüsü yerleşmişti onun dışı bir genç kız görüntüsündeydi,  bizler biraz curaydık,  cılızdık,  ona nazaran.. Onunla oynardık,  gülerdik  anladığım kadarıyla Gülderen`in imkanları bizden farklıydı  ev dekorları bile babası zengin yaşatıyordu bu aileyi Almanya`da olmak o ailenin yeniliği demektir..
 O devirlerde Alamancı  bütün köylüler  evlerini yenilediler.  Onlarda  yeni bina, yeni eşya,  köy ortamında bile şehirli yaşantıdısını yaşarlardı kendilerince .... yinede kendi kültürlerinden,  değerlerinden kopmazlardı. Onlarında koyun sürüleri vardı,  yoğurdunu yiyecek, peynirini yapacak,  kışlık yayık yayacak deri yoğurdunu bile erzah olarak kendi kültürlerine göre köy kültürünüde yaşarlardı. Hemi bolluk hemide ilkellik olan köy geleneklerinede adepte yaşarlardı.. çok iyi bir komşumdu bir numara sosyallerdiler hacet bitiren,  sıcak iletişmi olan bir aile kendilerincede komşuları tarafından,  köylü tarafından bu aile çok sevilirdi..  Burada babası Almanya`da olduğu için çok içkiciydi kör "Cafer diyede lakabı vardı, esas adınıda bilmiyorum?.
Halende öyle biliyoruz köy yeri insanlar lakaplarıyla yaşarlar, adam içkiciydi herhalde !.
 Almanya`da içki ortamınada başlamıştı köyde bilirlerdi  insanlar içkici sarhoş yine eli yüzü şişmiş yumruk gibi olmuş alkolden derlerdi,  alkolikti adam,  içmeden yaşayamıyordu..
Yani bu kadar rahatlıktada içkici bir baba .. Oysa anne mosuralı bir kadın çocuklarına baba dışarıdayken hemi annelik hemide babalık görevi yapıyordu.. Bir eve para akmayla aileye bakıyorum olmaz öyle kolaymı diyalok çocukların yetişmesinde anne birde pisikolok gibi çocuklarını dinliyordu sorunlarını vede takınaklarını beraber çözüyorlardı anne çocuklar olarak.. Köyde  Baba yok babasız yaşıyorlardı uzun yıllarını,  babalarının iş gücü dışarıda gürbet ellerinde olunca çocuklar birde baba hasreti yaşıyorlardı yıllar yılı.  Gürbetci ailesi olarak köy ortamında kocasının yolunu gözleyen bir kadın vede baba hasretiyle büyüyen çocuklar ..  O zamanlar çok aile böyle gürbet yolu gözler oldular "KADER ... teyzelerde  içinde.. yıllar yılı kovaladı bu adam bayağı bir zaman dolduktan sonra birkimlerini alarak ev barkta hazır kendi ülkesine kesin döndü ama adam  içkili huyuyla döndü ülkesine içkisi vede adam beraber yaşıyorlardı böylede bir kimlik .. Düğüne ğitin diye kadınmı vurulur!. Kadın karşı köye danışmadan akrabalar normalde tanırlar neymiş adamın izinini  almamış sen vay benden habersiz  sözümden erkeğinin  sözünü almadan nasıl ğidersin düğüne diyerek adam kadınını sorguya çeker çocuklarının yanında..
 Bir elinde tabanaca nasıl dışarı çıktın bana itaat etmiyorsun !.
 KADIN düğün ortamından gelince terör estiriyor  kadınına öyle iş yapıyorki yürekler ağıza gelecek şekilde!. Gündüz nekadar işkence ettiğisede... gecede sürüyor bu dalaşmalar çoluk çocuğun içinde alayı sokağa döküldüler çocuklar korkularından!. "Kör "Cafer zaten alkolik normal kafadada değil tabancasıyla kadınını bir  odadan odaya kovalıyor sanki karşısında eşi değilde bir kuş avlıyacak silah elinde  bir avcu sanki "KADER teyzemi avlıyacak kafaya koymuş bir kere.. Kadın can havliyle mutfağa kaçıyor kapısınıda kilitleyip kapının arkasına siniyor sarhoş baba,   sarhoş Koca ne yapıyor kapıyı elindeki silahla delik deşik ediyor sanki karşısındaki eşi değilde düşman ordusu!..  KADER teyzem orada kapı arkasında deli adamın tabancasından çıkan kurşunlara hedef oluyor bütün vucudu delik deşik kapı arkasında yere yığılıyor!... Bütün yapılan can çırpışmasıda kendimi kurtaracağım derken kapı aralığında kendi ölümünü talihsiz olarak seçiyor bir kapı arkasında sığınak olarak kendini kurtarmak için seçtiği kapanda   Avcı Kocası tarafından   KADER teyzem hak etmediği bir ölümü seçti kocasının terörü yüzünden kapı arkasına sinmeyipte duvar kısmına bir karış geçseydi ölmeyecekti o zamanlar teftişçiler öyle dediler şansızlık bir insan ömrü daha kaydı kör cahilin cahilliğin elinden.. Köye  Ünürformalı  jandarmalar geldi askeriyeden bayağı bir sayamadığım kadar dallarında tüfeklerle   Kör CaFER`i yakalamak için  kadını ölünce kara haber tez duyuldu bütün köy ayağa kaltı.  Adam kaçmış nereden buldularsada o zamanlar lise yılarımdı onbeş falandım yani adam tutuklandı... çoluk çocuk akıllarını yitirecek şekilde sersevilerdi sokak ortasında ağlıyorlardı alayı çil yavrusu gibiydi bir yuva daha böylece darma dağın olmuştu. Çocuklar bukadar yaşadıkları hayatdan kızlı,  erkekli arızalı yaşadılar gelecekteki hayatlarında hep korkulu bir inasan motifi olarak ortalıklarda yaşamlarını sürdürdüler.. Babada hapise girdi cezayı çekti yıllarca çıktıktan sonrada parçalanmış bir aile modeli olduğundan fazla yaşamadı hapisten sonra oda öldü vafat etti aile babası üzüntüsünden  ev ortamında çıkınca yaşayamadı duyduğu ızdıraptan.. Böylece geride acılı,  hırpalanmış ruhsal olarak yaşayan  çocukları kaldı halende onlarda bu kadar acıdan sonra güvensizlik duygusu içinde kendilerince yaşıyorlar bunada yaşamak dersek .. Gerçekler alkolün neler yaptığını bir kez daha böyle bir ailenin dağılmasında Kocaman Köylüler olarak hepimiz inandık bir yuvayı dağıtacak karanlığa sürükleyecek kadar bir tablo çıkardık ne kadarda cahil köylüde olsak hepimiz aynı duyguları yaşadık hepimiz ağıt yaktık parçalanmış aileye ağladık ... ağladık... göz yaşlarmız sel oldu aktı kendimize gelmemiz bayğı bir zaman aldı toplum olarak etkisini uzun süre üzerimizden atamadık.. Göz yaşları sel oldu aktı gök yüzünden "bulutlar "ağladı ...  "ağladı... "yamur damlası olarak  "KADER teyzemize onun kaderide sanki adına nail öyle yazılmış bir kör kurşunla acımasız şekilde hayatı sonlandı.... "KADER teyzemizin yazgısıda böyleydi"!...

Saygıyla.

9 . Mayıs . 2015 .  Bernkastell_Kues`dan 12:39
Dönüş Korkmaz 

( Düğüne Gitti Diyerek Kadınmı Vurulur başlıklı yazı Mosell 07 tarafından 9.05.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu