Balmumu Sevda (3) (Son Heykel…)
Yoruldum artık, yaşlandım…
Kırık dökük zincirleri
Kuru sulu bir köprüdeyim
Bir adım atsam yıkılacakmış gibi
Sana bağladığım sicim artığı yamalarım…
Ama inatçıyım ben,
Bilmezsin
O son heykeli tekrar özümseyeceğim…
Hava çok siyah
Elimde bir mum
Ha aktı ha akacak damarlarıma…
Adımlarım temkinli
Ha düştüm ha düşeceğim renksiz sularına
Ama deliyim,
Bilmezsin
O son heykeli eriteceğim…
(İzin vermem yeniden sana karışmaya
Senden sonra devrim yaptı sinmiş isyanlarım)
Biraz ıslandım
Biraz da çamurlandı parmaklarım
Sonuç; karşısındayım…
Alaycı avurtları
Sallanıyor narin mum ışığında…
Ben cüceyim sanki
Gölgesinin karabasan ağırlığında…
Bizden olacaktı ya bu heykel
Ne çok sen olmuş
En çok kibrinle doyurmuş bal rengini
Ama umursamıyorum artık
Bilmezsin,
Çok değiştim akrep ve yelkovanın milyarlarca deviniminde
Son sözü,
Bu kez ben söyleyeceğim…
(Gittiğin o son yazda
Ne çok seyretmiştim bu heykeli
Antik sevda müzemizin en muhteşem efendisi…)
Adını çok düşündüm
İhanet, aldatış, ayrışım, dönüşüm, ayrılık…
Ayrılık!!!
Yok, yok değildi hiç biri
Yanındayken bile ayrık zamanları
İçmemiş miydim?
Sondu sadece, son
Koca bir hiçti
Öyle dememiş miydin?
O gün hiçbir şey olan dudaklarına inat
Konuşmuştu gözlerin
Öyle derin anlatıyorlardı ki
Hiçbir şeyin en anlamlığı hiçliğini…
Benden şimdiye kadar ne varsa sakladığı
Sermişti seyrime…
Seyrim mi?
Ağlamaklıydı…
Ben ahmakça ıslandığımı sanıyordum
Çıkmazında…
Sensizliğe açılan kapının
Sarmaşık duvarları budanmamıştı daha…
Yalvaran sözlerime inat
Kırılgan bebeğimi avutuyordum,
Sol lopumun tahtakurusu boşluğunda…
(En büyük avuntum sendin demiştim ya
Kendime söylediğim yalanların en büyüğüymüş oysa)
Balmumundan yaratmıştık biz,
Hassas ve kırılgan sevdamızı
Kokumuz sığınağımızdı…
Her gece titrerken bedeninde ne çok fısıldamıştın
Hikayemizin dolandırılmış manasını,
Sahteymiş!!!
Anladım,
En ağrılı gecelerimde
Dibe vurmuşken özlük sorgularım…
Duydum, evlenmişsin
Bir de kızın olmuş
Adını BALCA koymuşsun
Güldüm, kahkahalarla güldüm
Hıçkırıklarım duyulmadı
İçime göndüm…
Söylesene!!!
Ben değil miydim, senin bal renkli tadın?
Aldanışmış!!!
Sen gibi…
Anladım en bitmez mevsimlerde
Yol ayrımındayken özerk anlamlarım…
Unutmuşum,
Son bir köz kalmıştı senden
Dokunuyorum bin bir yeminimi bozarak sona
Eriyor yavaş yavaş
Alaca sarının kokusunda şimdi balmumu zamanlar
Yükseliyor semaya…
Birazdan başlayacak sağanak
Birazdan bizi soluyacak son kez dünya
Ağladığıma bakma,
Senden arta kalanlara kavuşacak gözyaşlarımda…
Belki bir damla düşer yüreğine
(Bilinmez)
Belki kokum gelir duyularına
(Sanmam)
Belki küçük bir anı dillendirir hafızanı
(Yine aldanış)
Tek gerçek birazdan bitecek hikayemiz
Son yazacak bu şiirin en başında
Kokun sıyrılacak ruhumdan
Ve ben naftalinlerin arasında saklayacağım
Sandığıma
Bir daha hiç açmayacağım…
Anahtarı mı?
Oda balmumundandı
Eridi, bitti
Biz gibi…
07/31 Ocak 2009/İstanbul
(
Balmumu Sevda (3) (Son Heykel…) başlıklı yazı
asli-kaya tarafından
7.03.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.