Kişisel Tekzip
“Ercişli
mahlası ile yazan kardeşime naziremdir
İnşallah beğenirsiniz” Şiirini nazire eden Salih Özel (EVRENİ) saygılarımla
tekzip, bir nevi özür.
Tekzip’e konu olan yorumum:
“Hedefim 50 demek, Allah'ın işine karışmak demektir. Diğerininde ekonomisini düşünerek önlem alması gayet doğaldır. Allah rıskı verir ama rızık dene şey sadece insana özgü değilki tüm canlı cansız madde bir birinin rıskıdır. Allah rıskı verir ama alırda, mesela denizlerde balık çeşidi ve miktarı azaldı. Doğada bir çok hayvan türü tükendi. Allah insanın bu açgüzlülüğüne önlemi ne GDO' LU sebze meyve hatta et ürünleri. Allah verir ama kararınca paylaşma iradesinide insana vermiştir. Dolayısıyla iradene göre yani ekonomik durumuna göre düşünüp eylemde bulunacaksın. Haşa hay vanmıyız biz. Hayvanlar bile iradeli, belli dönemlerde çiftleşiyor. İşimize gelince Allah, işimize gelmeyince şeytan demeyelim.”
Tekzip’le yorum düzeltme:
Hedef elli, elin oğlu karışılmaz ki Allah’ın işine. Hem de ideaya, çıtayı yükselterek. Ee olur yani, hayat görüşünü erkekliğine bağlamış olabilir. Başbakanın, özellikle vizyonlu liderin üç çocuk yetmez beş çocuk mesajı, mesajdır. Kimin mesajıdır, siyasi tabanının şaftı, bir tekerliği konumunda kilit bir seçmeninin düşünselliğinde olduğu bana daha mantıklı geliyor. Çünkü liderlerde bir insan ve tek kişidir, kişisel görüş sahibidir. Çoğu zaman resmi ağızla genele konuşur ama bazen siyasi metafor kedini göçsüz hissettiğinde tabanının gücüne dayanmak istediğinde ya kendini en meşru kılan sempatizanın gönlünden gönülleri almak isteyebilirde. Ya da tersi karşıtı olanın öfkesinden eleştirel güç alaraktan taraftarının zamansal kuvvetini üstüne toplaya bilir. Diğer bir tahmini yorumumda kişisel bir ekonomisine mesaj vermek isteyebilir. Geçmişte basına yansıyan şimdiki Cumhurbaşkanının Başbakanlığı döneminde gizli olduğu söylenen hesabından her hangi bir kişiye gizli kasasının veznedarına telefonla talimat verdiği de olabilir. Lider, liderin konuşma ve demeci öyle her hangi birinin konuşması ve demeç vermesine benzemez çok bilinmeyenli denklem gibidir. Konuya mazhar olan konu çocuk yapın meselesi toplumun gençleştirilmesi üzerinde düşünülüp karar kılına bilir. Burada Allah’ın bizlere bahşettiği nimet rızkımızın insan iradesinde ekonomisi söz konusudur. Allah’ın rızkı canlı cansız maddede iç içe olduğu gibi, doğal iradede iç içedir. Hayvanların doğa içerisindeki iradesi insandaki gibi kişisel olmasa da doğa karşı bir dengede içgüdüseldir. Peygamber efendimizi saklandığı mağarada gizleyen örümceğin içgüdüsel kararındaki Allah’ın hikmetindeki mucizevi durumunda olduğu gibi her hayvanın doğaya karşı içgüdüsel doğal karar iradesi doğayı bozmaya yönelik yok etme kararında bulunmadığından zararsız karardadır. Avrupa toplumunun nüfusunun yaşlanma olayı doğaya karşı yok edici, insanlığı bile tehdit eden sömürge hegemonyasının bir sonucu da düşünüle bilinir. Toplum öncelikli olarak karşısına ne korsa o yönde sonuç alır. Sömürüsünü artırma ve sürdürmek için silaha ve savaşa önem verdi. Sömürdüğü toplumlarının insanlarını özellikle masum çocuklarının ölümüne sebep oldukça kendi çocuk isteğini düşürerek nüfusunun yaşlanmasıyla karşı karşıya kaldı da diye biliriz. Bizde kurtuluş savaşı zamanı yok olmak üzere yaşlı ve sakat mevcudiyetini ortadan kaldırmak için çocuk yapmayı akılsal kıldık. Nüfusumuz belli bir karara vardığında da kuruluşa yönelik eksiklimizi gidermeye yönelik planlı nüfusu ön gördük. Özellikle bu karar köyden kente göçün etkisi de azımsanmayacak derecede etkili olmuştur. Çin devletinde bir zamanlar aşırı kalabak olan nüfusunu dengelemek için çocuk yapmayı yasak koma durumuna bile indirgemişti çaresizliğini, özellikle lider çaresizliği konumunda. Bu çaresizliği küresel ekonomiyle bir hareketi serbest piyasa ekonomik önlemleri alıp uluslar arası ekonomik anlaşmalar imzalayarak ortaya koymuştur. Ve vatandaşının çocuk yapma yasağı güncelliğini bir nevi yitirmiştir. Dünya metasının üretimininde ucuz işçilik sağlayarak kalabalık nüfusuna rağmen doğacak çocuklarına iş ve aş olanağı sağlama planını ortaya koymuştur. Dolayısıyla çiftler evlenerek gönül rahatlığı ile çocuk yapa bilirler. Şimdi bizim ülkemizde öyle küresel ekonomiden güç alacak bir istihdamı söz konusu değildir. Duble yollar ve yüksek hızlı tren yatırımları yeni istihdamdan çok mevcut nüfusun çalışma hayatını sorunlarını gidermeye yöneliktir. Ancak sınırlarımızda komşularımızla olan ilişkilerimizde problemler dolayısıyla büyük bir savaşı, 3.dünya savaşını öngörüp, bu savaşta silahların karşısında canlı asker potansiyeline bizim ülkemiz, bizim milletimiz karşılaya bilir durumu desek bu da uçuk bir öngörü olur. Acaba Başbakanımız niçin sık sık böyle bir mesajı öngörmüştür. Devletin bir bildiği vardır. En azında ülkemizin doğusuyla batısı arasında ki nüfus artışını dengelemek için olabilir. Elli çocuk sahibi rekortmen vatandaşlarımız daha çok doğudan çıkıyor. Hiç çocuk deyip en çok hayatımı yaşayalım diyen çiftler batı bölgelerimizden ve çalışan kesimden çıkıyor. Liderimizin kişisel, gelecek nesillere kendi liderliğini reklam etmede, görev başındayken ki propagandasıyla ne kadar çocuk doğar ve döneminin devlet kurumlarını yönetim erkiyle reklam ederse, o kadar namı kalır geleceğe. Düşüne bilir nede olsa o da bir nefis sahibi canlı, insan. Ben Başbakanımıza, Cumhurbaşkanımıza kız mıyorum, çünkü bende bir memur olmama rağmen gelecek hesabım için şiir yazıp şiir sitelerinde yayınlamaya çalışıyorum. Bazen mesaimin içinde de bu tasarrufumda olduğum oluyor. Ben adaletsizliğe kızıyorum ben bir şiir yazarken bir sitede yayınlamayla yetinmeye çalışırken Cumhurbaşkanımız güzel ve içten okuduğu reklamlarla tarafsız olması gerekirken tarafsızlığını koruyamayarak seçimlerde kendi menfaatine yönelik etkili olmaya çalışıyor. Bu bağlamda işimize geldiğinde Allah nidalarımızla sempati toplayıp şeytan hakaretlerimizle acımasızca karşısındakini ezme durumuna düşürüyoruz kendimizi. Şimdi siz sayın yazarı, bir yazar arkadaşımın yorumuna cevap verirken;” Ben işin siyasi tarafına karışmam o konuyuda pek bilmem. Lakin Almanya da yaşadım oradan biliyorum, 2 çocuk yeter diyen bütün milletler şu an genç nufusa hasretler, Soyum ve milletin devamı için en az 4 diyorym Yorumunuz için teşekkür ve minnetlerimi sunarım sağ olun.” Diyorsunuz ama siyasi mesaj yönü olan bir şiire nazire yapıyorsunuz. Bende bu düşünceyle gelişi güzel eleştirel yorum yazıp, ayıp ediyorum. Ve bu yazımı bu ayıbımı gidermeye yönelik bir özür niteliğinde siteye kaydediyor ve bir daha gelişi güzel yorum yapmamak adına kendime söz veriyorum.