Acısını anlatsam kalın bir roman olur
Dilimdeki çığlıklar, acı bir figan olur
Bir tarafta değilsen, düşüncen urgan olur
Anısı bende HAZAN, bir Eylül akşamında.
Bak neler hatırlattı, o güzelim ay bende
Hesapsızca ölenler, vardı farklı nedende
Hüzün dram ve çile, yansırdı buğday tende
Mazluma mezar KAZAN, bir Eylül akşamında.
Yeşil doğa solarak, sarı renge bakıyor
Bülbülün ahı başka, bu mevsim çok şakıyor
Dönüp de baktığımda, gözlerimi yakıyor
Pencereme vuran TAN, bir Eylül akşamında.
Komşunun oğlu Ali, kör kurşunla vuruldu
Köpürdü Karadeniz, dalgalandı duruldu
O kadar masum öldü, sanki hesap soruldu
Bunlardır beni YAKAN, bir Eylül akşamında.
Kimseye diyemezdik, derdimiz dağ olurdu
Dertler var yumak yumak, çözüm zaman alırdı
Ekmek alacak olan, kuyruklarda kalırdı
Bizlerdik yoktan ÇIKAN, bir Eylül akşamında.
Dedim ya Eylül bana, hep kederi anlatır
Arada derin vurur, kulağımı çınlatır
Şu aklımdan çıkmazda, beni böyle inletir
Mutlu olur mu bu CAN, bir Eylül akşamında.
Âdem Efiloğlu