Hayallerini sordum bir güneydoğulu çocuğa
''Bak abi''dedi
''daha önce de ayrıntılı konuştuk bunları
aynı şeyleri temcit pilavı gibi
ısıtıp ısıtıp birbirimize ikram etmeyelim
yıllar yılı geri kalmışız
devletimiz bize önem vermemiş
belki bilerek belki bilmeden
okul gelmemiş sağlık ocağı doktor öğretmen gelmemiş
gelen de hemen bir an önce batıya tayin istemiş
sevmemiş buraları küsmüş benim halkıma
benim halkım da hem devletine hem ona
bunları aşalım abi artık aşalım
etle tırnak gibi kaynaşalım
vatan için var gücümüz ile çalışalım
bu verimli topraklar hepimizi besler
yeter ki boşa alınıp verilmesin nefesler''
''Bak çocuk''dedim
''Konuştuklarının çoğunda haklısın
tabiat şartları çok çetin güneydoğuda
lakin dozer gönderiyoruz yolları açsın diye
tutup onu yakıyorlar
öğretmene imama doktora kurşun sıkıyorlar
bağrımız alev alev
yüreğimizde yaralar yüreğimizde korlar
bunların çoğu da ne Türk ne Kürt
başka milletlerden milletimin kanına susamış kurt
bunu iyi belle çocuk iyi belle
vatanını her Türk gibi seven
senin benim gibi ne güneydoğulu insanlar var
mertliklerine civanlıklarına kimse denk gelmez
bizler sizler ve diğerleri
Gürcüler Lazlar Çerkezler Kürtler Türkler
yurdumuzun aydınlık yüzü aydınlık geleceğiyiz''
Gözlerinin içine bakınca
parlıyordu coşku ve umutla...
''Haklısın abi''dedi
''benim dedem Aziziye Tabyasında
Nene Hatun'un yanında Rus'a silah bile sıkmış
bizim suyumuz da içilir ekmeğimiz de yenir''
Tam şurama bir şeyler oturdu o konuşurken devam etti sonra
''Bir gün bu hainlikleri ülke olarak bitirince
Türk ve Kürt bin yıldır kardeştir denir''