sonsuzluğa mahkum olmuş aşıklarız biz.....
Neden bu kadar ıssız bu ikindi sonrası
caddeler, sokaklar?
Neden bu kadar sisli?.
Belki senden kalma bir sonbahar akşamına gebe.
Yağmur nazlı nazlı ıslatıyor tenimi.
Hafiften esiyor anıları alan ılık rüzgar.
Yalnızca yalnızlığımdan biraz üşüyorum.
Yüreğimin yangını ise korladıkça alevleniyor.
Bu şehrin yorgun yollarındaki ağaçlarda
salkım salkım aşkımıza şahit yapraklar
sararmakta
Senli benli anılar eski zamanlardan kalmışcasına
silik ...
Saçlarımda
Yıllara inat direnmeye çalışır birkaç siyah
beyaz tel
İçli bir şarkı dökülüyor dudaklarımdan .
Sen çok severdin beni dinlemeyi
bir daha bi daha söyle derdin.
Olsan diyorum olsan şimdi yanımda
aşkımı şiirlerle anlatsam.
Gözlerine doyasıya baksam ve kaybolsam.
derinliklerinde .
Kaybolsam sen olmayan bu şehrin sisli
sokaklarında.
Yarınlarım olmasa ...
Yalnızım, yoksun ya hasretinden üşüyorum,
Üşüyorum hem de çok üşüyorum..
Gece gündüz arasındaki farkı kavrayamıyor artık
gözlerim
Ay neden parlamıyor ?
Neden göz
kırpmıyor yıldızlar?
Her şey neden farklı ...
İçimdeki sana özlemin yankıları duyuldu mu
sence?,
içimde,
çok karmaşık bilmeceler arasında kaybolmuş
gibiyim.
Hep sana aşık olmaktan delice korktuğumu
haykırmıştır yüreğim...,
Kendime bile söylemeye korkarken
sana nasıl dön derim
baharda
açan
taze çiçekler gibi aç yüreğimde desem
Gelir misin aşkım?
Gelir misin.?
Nedenler hiç çıkmıyor aklımdan
dolanır beynimi çatlatırcasına...
Susuyorum, sensizliğin arka sokaklarında
dağılır her parçam kuytulara...
Şimdi ben konuşuyorum gölgelerle
anlatıyorum bir bir kara sevdamı...
Nasıl da sana tutkun olduğumu
Nasıl sana bakarken içimin titrediğini ,
her anımın senle dolu olduğunu..
nasıl anlatabilsem..
Biliyorum biz olamadık,
ikimizde yoktu bu aşkın içinde
ve
biliyorum sonsuzluğa mahkum olmuş aşıklarız biz.....
Yazarın
Önceki Yazısı