Fikrimin sen yanı ufuk çizgim
Meczup her söylemim
Feryat figân kavrulurken ateşte Kırlaşmış şakağından vurulur korkularım Yüreğime hükmeden tarifsiz bir cesaretle
Ve Ben…
Mehtabın omzunda geceyi boyarken sana
Hareli bakışların zikrimin cümbüşünde
Gökyüzü sen renginde
Sen....
Gökyüzünün yumuşacık teninde
Belli belirsizdi saatler
Ayyuka yükselirken g/izimdeki bilmece
Koyu lacivertten bir damla hüzme
Tam düşeceğim anda denize
Saçlarım dolanırdı yıldız kümelerine.
Günceme tüneyen envai çeşit zulm
ile
Hasretini tavaf ederken onlarca kez yüreğim
Sınır tanımıyordu zihnim
Dağınığım aklıma her gelişinde
Kurgu filminden düşen karakter gibi
Korkulu her çığlığım
Martı gibi süzülürken sahilde
Düştüğüm her sokak zulasındaki yıkığım.
Bu nasıl bir hezimet
Umurumun umru değil
Yoksa her salisende ayrı ayrı ölüyor muyum
Gık demeye bile yeltenmezken avcumdaki metanet
Ya Rab’bi yine öldür yine yanarım diyorum
Halimle eğlense de yüzümdeki sefalet....
( Çığlık başlıklı yazı Şafak 67 tarafından 8.08.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.