Pir nakışı işlenirken köyneğe
Hak huzuru nasibinde ölmeğe
Miski amber şarabında gülmeğe
O güzel atlara bindik erenler
Doluları hû diyerek çektik biz
İnsanları dar yoluna diktik biz
Zaman geldi sineye de çektik biz
O güzel atlara bindik erenler
Veysel olduk çiçeklerin dilinde
Mahsun gibi Mahsuninin elinde
Keçi kılı kalmış Otyamın telinde
O güzel atlara bindik erenler
İşte dostlar tüm yârenler bitecek
Fani dünya felek bundan geçecek
Dost aynası kurbanından seçecek
O güzel atlara bindik erenler
Dolu olduk gündüzlere bağlandık
Dilbaz olduk pazarlarda yağlandık
Günler bitti dil kesildi dağlandık
O güzel atlara bindik erenler
Kıymet bilmez olduk cümle canına
Zalim hoyrat girdik yiğit kanına
Hacı Bektaş Kerbelanın yanına
O güzel atlara bindik erenler