....
........
............

Annem;
Günler öncesinden hazırlandım,
O kadar hasret biriktirdimki içimde!
Kafamda hiç bir iz bırakmadan,
Özlemimi gidermeye taaa.... uzaklardan,
Toprağına yüzümü sürmeye geleceğim...
Kınalı  kuzun hasretinide yanına alarak!
Bir nebzede senin o gül kokunu;
Nefesini nefesine çekmeye,
Mezar taşına yüz sürmeye,
Bozkırın kıraç toprağına;
Yüzümü sürmeye, öpmeye geliyorum anne annem ...

Bakalım yüreğimde ne fırtınalar kopacak!
Sana olan yıllarca biriktirdiğim özlemimden..
Sende bilirsin ikimizde gürbet yolcusuyduk o zamanlar;
Ben gelendim sense gelmeyendin!
Hiç olmazsa sen gelmiyorsun!
Ben geleyim sana annem ...

Toprağına yüzümü süreyim ;
Kokunu içime çekeyim ne bileyim,
Her ne kadar mezar taşların soğuk olsada!
Orada benim annem yatıyor diye bileyim..
Burası  benim annemin kabri diyeyim ..
Kabrine saygı  edeyim annem sonuç acı olsada;
Gerçekler öyle  değilmi! Gidenin arkasından ağıtlarda yaksan nafile..
Bir daha dönmemek için gitdin, hiç arkanda bıraktıklarını düşünmeden..
Oysa onlar sana yanıp tutuşuyor senin yokluğun  özlemin içinde anne annem ...

Acelen neyidiki gencecik gittin  yerin yedi kat dibine?
Orada seni kimseler sormuyor anne bak şimdi kızın gelecek!
Sana özlemlerini konuşacak,  neler yaşadığını  anlatacak bir bir..
Hani berbarer benim  evlilik kararımı  vermiştikya!
Yine seninle oturup beraber dertlerimizi konuşacağız anne...
Seninle paylaşacak  çok
şeylerimiz olacak anne;
Galiba senin yanında kendimi çok rahat hissedeceğim..
Çünkü ben senin nazik bedeninim et tırnaktan koparmı anne  annem...

Ben senin en nadide çiçeğinim bana bunu çok görme anne!
Doya doya ruhum bedenimden çıkarcasına sana sarılayım annem..
Oysa böyle sonuç her nekadar acıda olsa;
Beton duvarlarla tanışmak istememiştim anne!
Beklemedin beni hasretimdin  geleceğimi bile bile ..
Acelen neyise vadenden kırk gün önce gittin anne..
Yerin yedi kat dibine soruyorum sana anne annem?
Oysa   seninle çok konuşulacak  şeylerimiz birktirdiğimiz;
Birbirimzin hasretlerimiziydik birbirimizin annem...

Zamanın nekadar acımasız olduğundan!
Sözlerimizi tutamadık ben gelemedim;
Annem sende yollarımı beklemekten  dayanamadın annem..
Benim  hasretimdin , sense hasretimden göçüp gitdin, bir daha dönmemek üzere...

Artık bundan sonra bana kalan senin için ne yapacağımı anne.
Kendimi nasıl avutacağımı kabrinin başında..
Mezar taşında bir tutam sıcaklığını  yaşayacağım anne!
Her nekadar mezar taşları bana soğuk olarak gelsede;
Ben annemin kokusunu hasretliğini soluyacağım orada!..
Kızın olarak bu vedamı  seninle  buluşmamı;
Tekrar ediyorum  bana bunu çok görme anne annemmm!!...

Dönüş Korkmaz
5.Nisan.2015... Bernkastell_Kues'dan...




( Eller Kıymet Bilmiyor Anne başlıklı yazı Mosell 07 tarafından 28.08.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu