24 Kasım 2008 Pazartesi 01:39:48
RE:RE:
Hocam;
Utancım yüzümde, ama sizinle paylaşmak istiyorum hocam.
Nefsime, muhatabına, kendime yazdıklarım... Hep içimde olanlar... Çok karışığım hocam... Bir seferinde, şiirinizden birinin altına yorum yazmıştım. Sonbahardayım, kışa mı gebeyim ne diye... Kış doğdu doğacak, bu geceden sonra... Muhatabı da okuyacaktır yakın zamanda... Ben, ben çok günahkârım ama Allah istedi ki, arınmamı, sizi çıkardı karşıma... Şimdi arınıyorum yavaş yavaş... Neler yaşadım hocam, kendi elimle, neler yaptım kendi kendime, nasıl nasıl azap ettim bir bilsen. Daha bekleyemedim, yazdım içimdekileri. Kırmamaya çalışarak kimseyi ne kendimi ne onu... Ben artık hakk yolundan başka yol istemiyorum... Çok pişmanım, bin pişmanım... Cahildim bilgisizdim... Kimse bana demedi ki, haram diye... Ailem çok bilgi vermedi, dinle alakalı... Benim de yaşamam gerekiyormuş. Ama çok pişmanım... Hep pişmandım. Kurtulamıyordum ama... Çıkamıyordum içinden... Hapsolmuştum. Ben de hep ders kitaplarını okudum... Başka kitaplar okuyarak öğrenme şansım olmadı. Yol gösteren, rehberlik eden olmadı. Üniversiteye kadar. Hep okul önemli tutuldu. Ama ruhum hep aç kaldı. Hep açtı ruhum. Arayış içindeydim... Sonra ipin ucu bir kaçtı. Tam iki sene geçti, battım... İki senedir kurtulmakla kurtulmamak arasında kaldım... Kendi vicdanımı kendim susturdum. Allah ı çoğu kez unutmayı seçtim. Ama çok şükür iyi ki beni, O unutmadı. Ya O da beni unutsaydı. Ya unutsaydı... Karşınızda ilime aç bir Esra olmayacaktı... Günahlar içinde dünyaya hapsolmuş bir Esra olacaktı. Şimdi sayenizle ışığı gördüm. O ışık çok güzel. Gerçekten gelen bir ışık... Sezdim. Allah sezdirdi... Artık günahlara kapılarını kapattı da gönlüm... Her batışta daralmış di ruhum... Her bakışta, her duruşta, her hatada... Kimse bilmedi içimi ama. Çoğu zaman ben bile bilemedim. O yüzdendi bir öyle bir böyle oluşlarım... Günahlarım, yaptıklarım aklıma geliyor da utanıyorum kendi kendimden, herkesten, Allah´tan. Sizden... Çünkü şimdi bir sizsiniz içimi bilen her şeyimle... Çünkü kalmıyor içimde, artık taşıyamıyorum ve arınmak istiyorum... Peygamberimin beni sevmesini, Allah´ımın beni sevmesini istiyorum. Sizin gibi, hakk âşıkları gibi, âşık olmayı istiyorum... Ve ilk umudum sizin, Hacı Bayram Veli’ye gelen müride hikâyesini anlatmanızla başladı... Ama tıkandım. İkisi bir gitmiyordu... HAKK’I seçtim. Hep buydu dileğim, arzum, duam. Seçtim. Seçtim işte... Artık, artık seçtim. Ama geç kaldım gibi... Günah dolu bir geçmişle geldim. Hatırladıklarım, hatırlamadıklarım, yaptıklarım gözlerimin önüne geldikçe… Ahh! Hocam. Yıllarca ağlasam şimdi. Ne uyku ne yiyip içme, hiç bir şey. Arınmanın, arınmak istemenin gözyaşları... Ben susmam; yazdıkça yazarım bu gece... O kadar boşalmaya ihtiyacım var ki... O kadar...19 yaşımdayım. Koca on dokuz yıl... Koca günah dolu yıllar... Hâlbuki doğduğumda tertemizdim, ne kadar da temiz... İşte öyle olmak istiyorum yine... Rabbim beni bağışlasın, katına kabul buyursun istiyorum. İlmini isterken, ibadet ettikçe, zikir yaptıkça netleşti bunlar, düşüncelerim, arzularım... Allah la doldum hocam ve susmuyorum işte, ağlıyorum, ağlıyorum, ağlamak istiyorum.
Esra. Tarih:24 Kasım
2008
Sevgili kızım Esra,
Yirmi bir gün oldu sanırım... Bak nasıl da cevap aldın yakarışlarına... Şimdi arınma zamanı... Arınmanın gerektiğinin farkına varma zamanı... Şimdi, geçmişinden kurtulmanın zamanı. Gönlünü huzura kavuşturmanın zamanı.
Bunun için sana iki ayet yazacağım. Bu ayetleri secdede iken okuyacaksın. Secdede üç kere ’subhane rabbiyel ala’ dedikten sonra, üç kere de,
’ Subbühün kuddusün rabbil melaiketi verruh’ diyecek,sonra da üç kere,
’la ilahe illa ente subhaneke inni küntü minez zalimin’diye okuyup, secdeden kalkacaksın.
‘Subbühün kuddusün’ esmaları seni, Hz Meryem gibi kutsayacak. Biiznillah. Diğer ayet Yunus as. mın balığın karnında iken yaptığı duadır. Bu dua için ’kabul ederim’ vaadi var, Allah’ın... Bu şekilde kıldığın her rekât namaz seni, geçmiş ve gelecek günahlardan arındıracak, Rabbine yaklaştıracak. Her geçen gün göğsün genişleyecek, kalp gözün aydınlanacak, huzura kavuşacaksın, Biiznillah. Bu tespihlerin ikisi de her yerde, her halde, yolda yürürken, yan üstü yatarken, Abdestli abdestsiz okunabilecek dualardır. Boş bulduğun bütün zamanlarda, otobüste trende oku... Kalabalıkta içinden, yalnızken kendin duyacak kadar sesli oku.
En kısa zamanda rahatladığını hissedecek, çevrenin arındığını, seni zorlayan olayların azaldığını göreceksin. Bunları da en az kırk gün düzenli okumanı istiyorum... Sonra aklına geldikçe okursun. Ama kırk bir gün düzenli oku...’Rabbi zihni ilmi’ duasını da kırk bir güne tamamla.
Gelecek güzel gelecek. Allah tövbe edenleri sever. Kendisi için ağlayanları rahmetine gark eder. Efendimiz s.a.v cennetlikleri sayarken ’cennetlik kimselerden biri de, kimsenin olmadığı yerde, Allah korkusu ve sevgisiyle ağlayan kişidir’ demiştir. Sen bunu yaptın. Sen o mertebeyi şimdiden kazandın...
Bundan böyle sen değil, Allah için ağlamayı beceremeyenler, ağlasın.
Gözlerinden öpüyorum... Hayırlı geceler.